24 Mart 2019 Pazar

Gülperi-Kimse Bilmez

“Benim söylediğim acı çekmenin öğreticiliğini vurgulayan
Eski muhafazakar doğrular değildir.
Sadece acı çekmenin öğreticiliğine inanmıyorum.
Eğer acı çekmek tek başına yeterli olsaydı,
Herkesin acı çektiği dünya bir bilgelik makamı olurdu.
Acı çekmeye yas tutmayı,anlamayı, sabretmeyi, sevmeyi, açık olmayı
Ve hassas kalmaya gönüllü olmayı da eklemek gerekir.
Tüm bunlar ve diğer faktörler birleştiğinde ,
Ve eğer şartlar doğru ise,
Acı çekmek öğretebilir ve yeniden doğuşa yol açabilir.- Anne Morrow Lindberg”
Yas tutmak , yitirilenin ardından uzun zamana yayılan duygusal ve zihinsel muhasebenin , bir bakıma kayıpların ardından yeniden başlama cesareti bulmaya çalışmanın yoludur.  Bu yolda yürürken kişi yaşadığı üzüntüyle yaşamı yeniden tanımlamaya çalışır. Özellikle kayıplık hissini yaratan o kişi ile paylaştıklarınız ne kadar çoksa bu yenilenme ve tanımlama süreci daha zor olur. Girizgah sebebi yine Gülperi. Malumunuz biz her bölüme bir tema ile birlikte düşünmeye yatkınız. “Kimse Bilmez” cümlesiyle yola çıkan bölümde aksiyonlar fazlaca göz doldursa da Kadir ve Gülperi’nin aile olma çabasına Can desteği ile göz kırpılsa da hakim olan duygu bana göre çokça yas duygusuydu. Bölüme yüklenen duyguların sırtlayıcıları Artemis ve Hasan’a baktığımızda gördüğümüz ikisinin  yas süreçleriyle başa çıkma çabalarındaki farkın ne kadar çok şeyi anlattığıydı aslında. Acı çeken Artemis ve Hasan’ın kayıplık duygusunda hem sığınacak yer bulamamaları hem de birbirlerinin acılarına sığınma çabalarını tüm karşıt tepkilerine rağmen gördük. Bölüm başında boşanmayı reddededen Kadir’e direnmeyen Gülperi belki hayat yükünü taşımakta kendisine en iyi desteği sağlayacak omza yasladı başını. Kadir Aydın ömrü boyunca herkesi sırtlamaya o kadar alışık ki ne çocuklardan korkusu var ne de olabileceklerden. Bu noktada özgüvenli bir karakter olması ve kuşkusuz Artemis’ten Hasan’a refleksleri iyi tartabilmesinin önemi büyük. Kızını tanıyor Kadir. Kaldı ki Artemis babasına olan kırgınlığına rağmen onunla iletişimini kopartmayarak Kadir’in güvenini boşa çıkarmadı. Annesinin yaptıklarıyla yüzleşen bu durumu da babasından gizlemeyen , ki Artemis böyle bir karakter, ebeveynlerinin onda paramparça ettiği güvenin yasını tutarken bölümün babasından sonra en sağlam duruşunu sergiledi. Annesinin gerçekten aşık olmak tanımına inanmaz gözlerle bakıp aslında aşk uğruna vazgeçmenin acısını bilen kalbiyle annesine belkili cümleler kurdu. Artemis mi daha gerçek aşıktı, Şeyma mı sorunsalının ortasında kuşkusuz sorgulanacak olan Kadir’in de dediği gibi Şeyma’nın hastalıklı takıntısı. Artemis aşk uğruna doğrudan vazgeçecek biri değil. Olmadığını bu bölüm de daha önce de gösterdi. Bu onun aşkını güçsüz mü yapar ya da sorgulanabilir mi? Bu coğrafyada yanlışlar, hatalar, cezalar güya aşk ile sağaltılmaya çalışılırken belki ama benim gözümde doğru ile kol kola yürümeyen aşk gerçek değildir asıl. Aşk kendinden vazgeçme hali olabilir ama doğru olandan vazgeçme hali değildir. Artemis tam bu noktada adını aldığı tanrıça gibi. Oku elinde asla gerçeğin peşini bırakmıyor. Tam da bu nedenle belki Gülperi ve Kadir evliliğini Can’dan sonra kabullenen kişi olması yüksek olasılık. Artemis hastalığına rağmen güçlü durmaya , kendi yasını kendi ruhunda sağaltmaya, çözmeye çalışıyor. Bu noktada yanında istediği tek kişi Hasan. Hasan’a tutunmak onunla aynı süreci yaşadığını bildiği , aşık olduğu adamın elini tutmak belki onunla dertleşmek istiyor ama Hasan suçlamaya alışık geçmişinin onu yeniden yakalamasıyla öyle karmaşık ki Artemis o yumağın ucunu tutup çekmek zorunda kalıyor. Yine yeniden Hasan’ın dertleri.  Ne zaman yasa suçlama karışırsa yas karmaşık dolaşık bir hal alırmış.  Sonu gelmez, sönmek bilmezmiş. Kızgınlık karışmış yas etrafında kendisinden başka kimseyi bulundurmak istemezmiş. Hasan tam da bu ruh halinde. Dedesi, amcası, babası derken dağım dediği annesinin yarattığı kayıplık duygusunda asılı kalan Hasan tıpkı annesi hapse girdiğinde verdiği tepkileri vermeye başladı bu bölüm. Dedesinin ve önceden yaşadığı sıkıntıların da etkisiyle Hasan’ın içinden çıkan yeni Hasan tam da kendisinin anlattığı gibi annesine sorun çıkarmayı hedefleyen , şimdiye kadar yaşadığı aşağılanmışlığın kendince acısını çıkartan Hasan. Ama bir taraftan da annesini özleyen, Artemis’in dediği gibi kendisini kandırmaya çalışan, değişirse acısı hafifleyecek sanan bir çocuk Hasan. En baştan beri çocuk olmasına izin verilmeyen bir çocuk. Öç alma duygusu tam da bundan. Peki Artemis bu duygunun neresinde? Artemis Hasan’la aynı acıyı ve yası yaşayan kişi. Artemis kaderin Hasan’a bağladığı aynı acının tarafı olmak zorunda kaldığı kişi. Artemis Kadir Abi dediği ama annesiyle evlenen adamın kızı. Artemis Hasan’ın vicdanının sesi. Artemis Hasan’ın duvarlarından geçebilen üstüne gözüne baktığında ruhunu okuyan kişi. Artemis Hasan’ın aşkı, sevgilisi, dostu. Artemis Hasan’ın her şeyi. Şimdi öç alma duygusundan en çok etkilenen olması boşa değil. Hasan’ın yarattığı dalgayı ilk göğüsleyen olmak zorunda kalması Hasan’a en yakın duran olmasından. Hasan herkes gibi onu da acıtmak istiyor. Belki annem gittiyse Artemis de gider mi korkusundan. Belki baştan beri elini tutmaya cesaret edemediği ama onu sekiz şiddetinde yıkma becerisine sahip kızın üzerindeki gücünün korkusundan. Kendisi eski flörtöz hallerine göz kırparken sadece Artemis’i kıskandırmak için aldığı devrik bakışla çocuk gibi oluşundan. Belki Artemis’e gerçekten aşık olduğunu kendi duygularını çok iyi tanımladığı için anladığı Doruk’un karşılığı olmayan bakışına bile tahammül edemeyip işi kavgaya kadar vardırmasından. Kısaca Hasan acı çekiyor. Kimsesinin kalmayışının acısını, güven duygusunun muhatabı olarak sadece elinde Artemis kalmışken ne yapacağını bilememenin acısını çekiyor. Bu acı Hasan’ın Artemis’i bir anlığına kaybetmesine neden olsa Hasan sekiz şiddetinde sallansa ve büyüten aşk acısı Hasan’ı sarssa ne olurdu? Belki artık ne olacaksa olsun dediği yerden yüzleşe yüzleşe geldiği geçmişten ona yepyeni kararlar aldırma gücüne sahip Artemis’in kucağına sığınmasını sağlardı. Artemis’in kucağı, onun elleri belki yaralarına dokundukça Hasan annesinin aslında ne kadar yaralı bir kadın olduğunu anlardı. Hasan ve Artemis ilişkisinin derinliği diyaloglarında ve kuşkusuz o tertemiz ama bir o kadar tutkulu dokunuşunda. Çünkü saflıktır aşk. En sıradan olmayanı, en sıradan olmayacak şekilde içindeki mezarda uyuyan seni çıkarandır. İşlendikçe ışıldayan zorlandıkça parlayan sevdadır. Umalım da ArHas hep sevdanın en saf rengi olarak kalsın.
Bölüm sonunda herkesi biraraya toplayan Eyüp’ün  hamlesi kuşkusuz Gülperi ve çocukları arasındaki buzdan duvarı eritecek. Hikayeye patlayan bir silahla mi bir kaçma kovalama ile mi devam edeceğiz bilmiyorum. Uzun zamandır eksik dediğim Gülperi Artemis arasındaki bağın en azından tek sahneyle sağlanmaya başlanması da güzel olmuş. Hem annesini kurtaran hem de vedasında kendi çocuklarından ayırmadan ona da elini uzatan Gülperi’ye Artemis kayıtsız kalmayacaktır diye umuyorum. Hasan ise son anda annesine sarılarak en azından annesine bir adım attı ki devamı gelsin dilerim.
Hamiş’e geçmeden evvel; hikaye bitene kadar biz de elden geldiğince dil döndüğünce yazmaya devam edeceğiz. Zira yazma sebebimiz hep dedik :Arhas. İlk aşkın dinamiklerini içinde barındıran sevdada aynı zamanda ciddi bir sorgulama olması , değiştirme ve dönüştürme becerisi bulunması ArHas’ı bambaşka yapan şey. Kadir nasıl Gülperi’den Gülperi bulup çıkartıyorsa en derinden Artemis de Hasan’ın içinden Hasan çıkartıyor. Tıpkı babası gibi aşkının hayatını değiştirme ona hayat içinde hayat verme becerisi de olan güneş saçlı kız hiç bırakmasın Hasan’ı ruhuyla. Hasan ise, seçeceğine emin olduğum doğrular ve Artemis’le hayatını baştan yazsın. Aşk büyütür çünkü. Aşk dönüştürür. Aşk kendinden başkasına odaklanmaz. Kendi doğrularını kurar belki ama vicdanında asla gerçek olana sırtını dönmez.
“Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün...”
Hamiş: Sensiz kaldığımda biliyorum kendimi ben. Sensiz yerini yadırgayan eşyalar gibiyim. Durup seni aramak istediğimde bana kırgın gözlerin geliyor aklıma. Susturuyorum zihnimi ama konuştukça konuşuyor kalbim. Sensiz atmasa, dursa. Hep dönmek istemese sana. Yaşar mıyım? Sanmam.-ArHas’a

                                                                                                      UmayMasal       
 

1 yorum:

  1. Yine harika olmuş kalemine sağlık umarım dizi devam eder ve Arhas yazılarını okumaktan mahrum kalmayız

    YanıtlaSil