BizeGüven etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BizeGüven etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Nisan 2019 Cumartesi

Gülperi-Bize Güven

“Canım yanıyor biliyor musun? Öyle acıyor ki bazen kanadığımı hissediyorum. Hayat bana yüklerini sırtlamam için zor kullanıyor. Yaram, berem ,çiziklerim, kayıplarım. Sense ordasın. Mıh gibi aklımda, hayalimde, kalbimde. Gülümsemenle orda karşımdasın. Sen  yaralarımın merhemi, sen pişmanlıklarımın affı, aşksın.”
Girizgah aşk. Girizgah bir parça af, çokça pişmanlık, bir tutam intikam, bağ bağ kargaşa. Gülperi “Bize Güven” etiketiyle sona bir kala karşımızdaydı.  Hasan Kadir’i yaralamak suçundan kelepçelendiğinde o bizlik yine yeniden sorgulanmaya başlandı bizzat Gülperi tarafından. Gülperi bölüm boyunca inişli çıkışlı tepkilerinde sadece ve sadece Kadir’i suçlayarak çocuklarının bile kabullendiği “Biz” olma, aile olma fikrinden ne kadar uzak olduğunu gösterdi. Dizinin ilk bölümlerinde ne yaptığını bilen Gülperi’nin çocukları yanına geldikten ve onu anladıktan sonraki süreçte hızla sığlaşan bakış açısı devredeydi. Anne olmanın fedakarlık olduğu zaten malum ancak İstanbul’un en iyi avukatı olan adama yani Kadir'e zaten ipten adam alıyor diye kendisi gitmemiş miydi ilk bölümlerde Yakup Taşkın’a kafa tutabilir diye? Şimdi kocası olan adama bir türlü duyamadığı güvenin anlamlanması çok zor. Kadir Aydın hem baba hem avukat olarak tek bir hata yapmamışken Gülperi’nin sürekli ondan bağımsız yol arama çabası, Kadir’i defalarca terk etmesi üstüne bu hafta Kadir’i dürüst olmamakla suçlaması neden Gülperi Kadir aşkının inandırıcılığı kaybettiğinin altını kalın kalın çiziyor aslında. Giriş gelişme ve sonuç bölümünde bu aşkın derinleşememesi sadece Kadir cephesinde çabalanarak oldurulmaya çalışılması Gülperi’nin sadece çocuklarına ilişkin durumlarda ortaya çıkan kahraman kimliğinin hayatının geneline yayılamaması çocuklarına ilişkin durumlarda dahi mantıklı kararlar alamayıp kurban kimliğini benimsemesi gibi gibi gibi. Finale geldik zaten neden bunları sorguluyorum? Ben finale bu kadar çabuk gelelim istemiyordum da ondan.
Kadir Aydın... Timuçin Esen harika bir oyuncu. Kadir Aydın da harika bir baba. Hata yapmaması bana zaman zaman rahatsızlık verse de Kadir’in en özel tarafı babalığı ve kızı, devamında Gülperi’nin çocuklarıyla ilişkisi. Artemis’i yetiştirme şeklinde saklı demokrat, akılcı, sevgi dolu kimlik önce Can sonrasında da ona en çok direnen Hasan’da karşılık buldu. Ey okur Bedriye’yi sorma bana. Zira sorarsan onda hangi duygunun ne kadar karşılığı var ben de bilmiyorum derim. Hasan hapisteyken yatağından şikayet eden, üstüne Mehmet’e ilan-ı aşk eden Bedriye’nin travmatik bir kimliği var kabul ama o travmanın doğuştan olduğunu düşünür hale geldim. Çok da düşünme taraftarı mıyım? Sona bir kala hayır. Kadir’e devam edelim. Hasan’la yaptığı her konuşmada Hasan açısından rol model olmaktan babalığa doğru ilerledi Kadir. Özellikle Artemis’in yönlendirmesiyle Hasan’ın birini bıçaklamasına engel olduğu sahnede kucakladığı Hasan, Kadir için artık oğul ,Hasan içinse Kadir baba oldu. Şeyma’nın yine Artemis tarafından ikna edilmesiyle Hasan’ın başındaki belayı tam da en baştan dediği gibi def etmek üzere olan Kadir Hasan’ın bıçaklanmasıyla adeta yıkıldı. Bıçağı bedenine yiyen Hasan’dı ama korkarım aynı yerden bıçağı yiyen diğer kişi de Kadir oldu. Haftaya finalde Hasan hayatı için savaşırken Kadir nelerle muhatap olacak cidden ürkerek bekliyorum.
Artemis Hasan... ArHas.
Sizi yazmayı özleyeceğim. Ama haftaya yakarız ağıtı. Şimdi devam. Artemis ve Hasan Gülperi evreninde öyle bir yer ki benim için ilk aşkın, sevdanın, özlemenin, örselenmenin ve bununla büyümenin acıtıcı , bir o kadar güzel tarafı. Baştan beri ilmeklene ilmeklene oluşan aşk hikayesi hep sınanmak zorunda kaldı.  Bu sınavlardan da el ele geçmeyi başardılar hep ArHas olarak. Bu hafta önce Hasan’ın tutuklanması ile karşı karşıya kaldılar. Artemis kırgınlıklarına rağmen aşkla Hasan’ın yanındaydı yine. Annesinin yaptıklarından şüphelenerek , acı çekerek ama en çok Hasan’ı merak ederek Hasan’a sarıldı yine. Hasan ise hayattaki en değerli hazinesi haline gelen kıza sarıldığında ona “Üzme kendini, her şey güzel olacak”diyecek kadar umutluydu sahip olduğu sevgilerle. Sonrasında Hasan ıslahevinde daha ilk geceden başını belaya soktuğunda da o sevgi sarıp sarmaladı onu. Revirdeki Artemis Hasan sahnesinde de yine sahiplenme, sevgi, şefkat, çokça aşk ama en en çok af vardı ki Hasan açısından bu en önemlisiydi o an. Hasan’a hep kızdık bu aşkı ne kadar hak ettin acaba diyerek? Ama Hasan o kadar net ki sevdasında. Artemis’e “seni özledim” dediğinde sadece kastı ıslahevinde olması değildi. Ona kırgın olan Artemis’in gözlerindeki sevdayı özlemişti Hasan. Tam da bunu anladı Artemis ki cevabı “kavuşmak rüya gibi hiç uyanmak istemiyorum” oldu.  Artemis ve Hasan arasındaki aşkta en güzel taraflardan biri aralarında sır olmaması. Kırgınlıklarını, öfkelerini , hatalarını konuşabiliyorlar. Hatta anne ve babalarının hatalarını da. Hasan nasıl babasının katil olduğunu saklamadıysa Artemis’ten, Artemis’te Hasan’dan saklamadı asıl Şeyma’nın görüntüleri çeken kişi olduğunu. Burda itiraftan sonra Gülperi’nin tepkisi devreye girince Artemis’in özrüne herhangi bir cevap veremedi Hasan ama kızmayacağı da gün gibi ortadaydı. Aşıkların ıslahevindeki diğer konuşmasında Hasan taşıdığı umudu kaybetmiş gibiydi. Bedeller , pişmanlıklarla üstüne kendi kendisini bir şekilde hep mahkum ettiği çıkmazla yüzleştiğinde Artemis’ten özür dileme sırası ona geldi. Olmak istediği ve olmak zorunda kaldıklarının yüzleşmesi gibiydi Artemis’e dolu dolu bakışları. Artemis Hasan’ın gözlerinin tam içine bakarak “Ayrılık sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili” şiirini okurken Hasan kızın gözlerinden bir saniye kopmadan olmak istediği yere, olmak istediği kalbe, hayata baktı. Olmak istediği ama bir türlü olmasına izin verilmeyen hayata. Haksızlıkla mücadele ederken benimsemesi öğretilen şiddetten kaçamadıkça uzaklaştığı yakalamak isterken kendisinden esirgenen o hayat Artemis olarak karşısında ona şiir okurken Hasan’a içini çeke çeke ağlamaktan başka çare kalmamış gibiydi. Kafasında yapmayı planladıkları, kalbinin orta yerindeki yangını kıyasıya kapışırken o söylemese bile onu anlayan Artemis yine yeniden Hasan’ın kendisini yakmasını babasıyla engelledi. Ne demiştin Hasan Taşkın “Hiç konuşmasak öyle yan yana dursak” . Kadir’in gösterdiği babalık ve verdiği garantiyle mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Hasan’ın sevinçle ilk Kadir’e sonra Artemis’e bakması bundan belki. Ondan asla elini yüreğini esirgemeyen baba kız Hasan’ın kahramanları.  Son sahnede bıçaklandıktan sonra Artemis ve ailesinin resmine tutunup yaşamak istemesi, yardım için çabalaması da hep bu umuttan. Hasan umudu varsa sonuna kadar direniyor, direnecek. Hasan’ın umudu sevdikleri, Hasan’ın umudu onu sevenler, Hasan’ın umudu Artemis’e sevdası.
Hamiş: Sevdası kıpkızıl dururmuş ruhunda, kan mı ateş mi bilmeden? Biri diğerine karışırmış belki ve belki ateşten nehirmiş damarları kalbinde gezinen. Bakış olmuş akmış sevdiğine sonra can vermiş onun bir damla gözyaşında. Şaşırmışlar o koskocaman ateş nasıl can verir gözyaşı damlasında diye, cevap vermiş : “O damla sevdamın gözünden süzüldüyse eğer sadece söndürmez beni isterse öldürür de.”
                                                                                                          UmayMasal