5 Mart 2017 Pazar

Adı Efsane -6.Bölüm

''Bana öyle bakma,anlayacaklar.''
Herkese merhabalar,ben Berra! Canım arkadaşlarımın güzel bloguna bu hafta Adı Efsane ile konuk oluyorum...''Bu da nereden çıktı?'' denmesin diye belirteyim dedim..
Gelelim Adı Efsane'ye..Lise dizilerine tövbe etmiş bir insan olmama rağmen bu dizinin her hafta bir öncekinden daha sağlam adımlarla beni fethetmesi gerçekten ilginç bir durum. Neyse,fazla uzatmadan hadi başlayalım konuşmaya..

Öncelikle dizinin hayatı pişmanlıklardan oluşan ama sevgi dolu babası Tarıkla başlayalım. Kavga,dram,yumruklar,şikayetler,sözleşmeler derken işini elinde tutmayı basket takımı ve Bahar Hoca sayesinde -onu şikayet edenin Bahar hoca olduğunu görmezden geliyorum zira o geçen haftanın konusuydu- beceren Tarık sonunda kızlarına sadece haftasonları onda kalmaları koşuluyla da olsa kavuşmayı başardı..Tabi ilk haftasonu başlarına gelmeyen kalmadı ama.



Tabi ki özlemin verdiği hevesle evi dayadışedi,kızlar için elinden geldiğince en uygun hale getirmeye çalıştı ama bu taktikleri sadece küçük kızı Zeyno'nun yüzünde  güller açmasına sebep oldu. Olaylara daha gerçekçi bakabilecek kadar yaşı olan Melis için aynı şeyi söyleyemedik dün...Geçmişten gelen kızgınlıkları içten içe babasını deli gibi özleyen Melis'in hıınlık kat sayısını tavan yaptı. Öfkesi babasının onları geri kazanma çabasına ''Bu mu babalık?'' diyecek kadar büyüktü. Ama azıcık yalnız kaldığında bile babasının aldığı müzik kutusu elinde ağlayacak kadar da çok seviyor babasını,sadece deli gibi öfkesine tutunmuş vaziyette şuan için. Zamanla değişeceği bir gerçek. Uzun lafın kısası ilk haftasonları bir miktar zehir oldu diyebiliriz. Çaresizliğin ve pişmanlığın altında ezilen Tarık maalesef hata yaparak yine milli içkimizin yanında aldı soluğu ama Bahar hoca tam zamanında yetişti neyseki...


Olayı milli içkiden,milli içeceğe bağlamayı başardı ve böylece Tarık'ın bir yarasını daha sarıp ayağa kalkmasına yardım etti. Bu ikili de ilerleyen zamanlarda tutkunun tam ortasına düşecekler belli ki...Tabi olası bir ilişkinin Seçil tarafından nasıl karşılanacağı malum. Tarık'a olan karşılıksız aşkının derinliğini bu hafta gözyaşlarında bir kez daha gördük..Onun aşkı da öfkesinin,nefretinin ve hırsının arkasından Tarık'a bakıyor işte ne yapsın teyzecim..Ama baştan kaybedilmiş bir savaş bu Seçil'ciğim. 'sen ablamın aşkısın.' 



Ve ve ve gelelim yazı başlığının konusu olan zat-ı şahanelere...Tabi ki Hakan ve Melis'ten bahsediyorum efendim..HakMel ismiyle anılan güzel çiftimiz bu bölümde bana kalırsa birbirleriyle ilk aşk çarpışmalarını yaşadılar. Hakan'ın Melis'i her gördüğü yerde değişen bakışları bu bölüm sadece bakıştan öteye geçti ve yüzünde bir gülümseme olarak belirdi. Tabi Hakan'ı Melis'i peşine takarak bütün HakMel fandomunu halay konumuna getiren Tarık'ın bu çarpışmalardaki payını es geçemeyiz. Efsane! Efsane! Efsane!
Gelelim o bale sahnesine..Başta ilgilenmiyormuş gibi yapıp sonra gözlerini Melis'in üstünden bir an bile ayırmayan Hakan..Tuttuk seni evlat. Ama ona öyle bakma,anlayacaklar.



Evet,gerçekten Hakan ve Melis'in aşk hikayesine çok uygun bir şarkı olduğuna inanıyorum. İleride birbirleri için çok savaşlar verecekler on metre öteden belli. Kıvanç,Sibel,Seçil ve belki de Tarık bile yollarına taş koymaya çalışacak. Ama aralarındaki bu tutku önlerinde dağ olsa yıkar geçer,eminim. Dizideki ilk HakMel'ci olan sevgili Fiko sana da kucak dolusu sevgiler..
Bu aşkta beni daha çok etkileyen taraf tahmin edebileceğiniz üzere Hakan..Sorunlu bir babadan -boyun devrilsin Fevzi.-  kaynaklı zor aile yaşantısı onu olduğundan daha olgun olmaya itmiş durumda. Annesine ve kardeşine sahip çıkmaya çabalıyor henüz kendisinin bile sahip çıkılmaya ihtiyaç duyduğu yaşında. Aşk duygusuyla ilk kez karşılaşıyor ve henüz kendisi bile ne kadar kuvvetli bir şeyin içine çekildiğinin farkında değil. Melis Hakan'ın en büyük mücadelelerinden biri olacak ve Hakan her dakika daha da fazla bağlanacak ilk ve kuvvetle muhtemel son aşkına. ''ikinize karşı bu dünya,sizi anlamayacaklar.''



Gelelim Melis'e.. Bölüm başından beri sevimsiz 'erkek şeyi'yle buluşma çabalarında olan Melis'in kendini her defasında Hakan'ın yanında bulması fazlasıyla güzeldi. Hakan Melis'e karşı olan duygularının henüz kuvvetinin farkında değil ama Melis ondan kat kat daha kör vaziyette.




Bakışlarıyla çok şey anlatsa da henüz altını çiziyorum henüz kendine bir şeyleri anlatabilmiş değil. Her ne kadar Kıvanç'a gitmek için Hakan'ın arkadaşlarıyla buluşmuş olsa da Melis dün ikinci defa Hakan'ın dünyasına adım attı. İlki Hakan'ın babasından gördüğü şiddeti Melis'le paylaştığı zamandı ikincisi ise o depodaki sıcak sohbetti.. Hakan'ın Melis'e olan küçük ama tatlı jestleri -elinde çekirdek uzatması,ceketini vermesi gibi- gecenin tadı tuzu oldu ta ki Melis'in erkek şeysi depoya girene kadar...Hakan'ın bu aşktaki ilk hayal kırıklığı olarak not edilsin o sahne. Canımın içi o kadar ayna karşısında Melis'i düşüne düşüne hazırlanmıştı bir de. Yangına elinde körükle koşan Sibel'in ortadaki ateşi daha da kuvvetlendirmeye çalışması Fiko'yu da delirtti ki bütün HakMel'cilerin sesi olan Fiko,Sibel'e bir güzel bağırdı. Sağolsun. Her neyse,aşkın hayal kırıklığı tarafına hoş geldiniz Hakan bey. Buyurmaz mıydınız?
Kıvanç'ın bir seçim yapmasını istedikten sonra son sahnede ''Hakan!'' nidasıyla depoaya geri gelen Melis hepimizin gönlünü tekrar kazandı ama zamanlama bu kadar mı kötü olur be Melis'cim? Hakan'ın çok sevgili babasının dertleri Melis'in başında patladı ve kız kaza kurşunun hedefi olup fragmanda da görüldüğü üzere Hakan'ın kollarının arasına yığıldı.
Gelecek bölümde Tarık'ın kızı için çektiği acıya ağlayacak ve Hakan'ın Melis'e sıkı sıkı bağlanmasını izleyecek gibiyiz..O zaman ne diyeyim haftaya televizyon başına otururken mendilinizi hazır edin..Herkese teşekkürler,sevgilerimle...
Dip not: Almila Ada'nın muhteşem bale performansına şapka çıkartmadan geçemeyeceğim.

Berra



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder