"Sen bana rüzgar içinde,eser coşarsın derinde...''
Herkese merhabalar...Bir Adı Efsane bölümünün ardından yine sizlerleyim. Dizi güzel gidişatını bu hafta da koruyarak kitlesini elinde tutmayı başardı. Bu güzel pazar gününde gelin biraz bölümü konuşalım..
Bu haftaki bölümde umarım hepinizin peçetelerinizi yanınızda tutmuşsunuzdur zira son derece duygu yüklü bir geçiş bölümüydü..Bir yanda Melis'e olan duygularıyla birlikte ailesini korumaya çabalayan Hakan,bir yanda pişmanlık dolu bir baba bir yanda ise hep bir ağızdan,yüzümüzde tiksinmiş bir ifadeyle ''Bu ne biçim baba be!'' dediğimiz çok sevgili Hakan'ın babası Seyfi...
Tabi ki Hakan'la başlamak istiyorum yazıma..Melis'i korumak için kurşunun önüne atlayışı hepimizin yüreğini derinden burktu. Maalesef saliselerle iyi yarışamayan Hakan kurşunun hedefini değiştiremedi. Melis'in Hakan'ın kolları arasında yığılması öyle zannediyorum ki bu aşkın temellerinin daha da sağlamlaştığı anlardan biriydi. Hakan'ın yüzündeki çaresizlik,suçluluk ve pişmanlık on metre öteden bile belli olacak cinstendi..Melis'in onun en büyük savaşı olacağını söylemiştim değil mi? Ne demiş Atilla İlhan; ''Ben sana mecburum,bilemezsin..'' Ah Hakancığım,aşıkken nasıl harikasın..
Gelelim Hakan'ın babasına...Öncelikle şunu söyleyeyim;evlat olsan sevilmezsin Seyfi. Gerçekten böyle bir baba nasıl var olur anlamak çok güç. Bir insan evladı nasıl olur da oğluna böylesine bir kumpas kurabilir? İnsan düşmanına yaparken iki kere düşünür arkadaş. Ah Hakan'cığım böyle bir tuzağa nasıl düştün sen..Düşmekle de kalmayıp akbaba Kıvanç'ın eline kocaman bir koz verdin. Kardeşini ve anneni korumak uğruna yaptın ama... Desenize bir cephe daha açıldı. Bunca olumsuzluğun içinde tabi ki Hakan'ın tayfasına olan sevgimden bahsetmeden geçemeyeceğim. Kan bağları olmasa da gördüğüm en güçlü kardeşlik örneklerinden biri Hakan ve tayfası. Melis'e birlikte ağladılar,Hakan'ın derdine birlikte koştular ve onu bir an bile yalnız bırakmadılar. Adamsınız be!
Sibel'in Hakan'ın odasına girmesine de ufak değineyim...Tehlikeli sularda yüzüyorsun kızım. Bu iş ortaya çıktığında kıymetini bilemediğin Fiko'yu da kaybeder ortada öylece kalırsın. Hakan'a azıcık çıtlattığında ne olduğunu da gördün. Onlarda kardeşe yanlış ol-maz.
Gelelim Tarık'a..Bir baba daha fazla ne kadar acı yaşayabilir bilemiyorum. Kavuşmak için,yaptığı hataları telafi edebilmek için çırpınırken kollarının arasından kayıp gittiği hissine kapılmak..Sonu olmayan bir yolda araba kullanmak kadar yorucu ve çaresiz bir durum. Hele ki söz konusu evlatsa. Bir babanın verebileceği en büyük mücadeleyi verdi Tarık dün. Bahar hocanın Tarık'ın yanında olması ise en güzel detaylardan biriydi. Ne diyelim Efsane...Allah bir daha yaşatmasın..
Melisciğim..Güç bela da olsan gözünü açman hepimizin yüreğine su serpti...Uyanmandan daha çok mutluluk veren bir şey varsa tabi o da gözlerini açar açmaz Hakan'ı sormandı ve hatta aramandı...Oluyor musunuz siz hafiften?
Hakan'ı babasının dertleriyle uğraştığı anda böylesine güldüren tek insan olduğunun farkında mısın acaba Melisciğim? Yaşadığınız bu tatsız tecrübenin senin gözlerini açması harika bir detay ama terslik ya işte Hakan senden uzak durmak zorunda olacak. Neyse durun o haftayanın konusu...
Hastanede küçük gülümsemeler eşliğinde aralarında geçen konuşmadaki ince detayları tabi ki yakaladık..Melis'in Hakan'a Kıvanç konusunda açıklama yapması,Hakan'ın sadece değer verdiği insanlar için kurşunun önüne atladığını belirtmesi falan falan..Hafiften sıvı kıvamına geçtik mi biz ne? Kıvançcığım sen de aldığın gülleri sağdaki çöp kovasına bırakıp devam edersen iyi olur,hadi bakayım. Sonuçta iki kişi konuşurken üçüncüye ne yapmak düştüğünü bilirsiniz :)
Çaresizliğinden dolayı gitmeyi seçen Tarık'ı yüreğim burkularak izledim..Ama kolay değil tabi öyle artık gitmek falan. Koca yürekli polis abimiz olaya el attı ve Tarık'ın gitmesine engel oldu..Bahar Hoca'nın da Melis'in içindeki babasına olan sevgisini körüklemesi sonucu otoyolda ''group hug''a bağladılar şükürler olsun ki...
İşte bunlar sahada görmek istediğimiz hareketler...Bu haftaki bölümün de böylece sonuna geldik. Aşk,babalık,kardeşlik duygularını güçlü bir şekilde hissettiğimiz ama aynı zamanda varlığına inanamadığımız bir babayı izlediğimiz dolu dolu bir bölümdü...Haftaya görüşmek üzere,esen kalın..
Dipnot:YGS'ye giren herkese bol başarılar dilerim,umarım emeklerinizin karşılığını almışsınızdır. Ama unutmayın hiçbir şey sizden önemli değil...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder