‘-Sevgili ben gidiyorum.
-Gitme!
-Gitmeliyim. Gitmezsem hikayen bitecek. Hikayen bana eklenecek. Sen devam et diye gitmeliyim.’
Merhabalar sevgili Bodrum Masalı takipçileri. Uzun bir aradan sonra mevzumuz olarak ilk gözağrımıza dönelim yeni sezonuna bizce bir bakış fırlatalım dedik. Uzunca bir süredir yazmadık Bodrum Masalı’nı. Bunun altında pek çok sebep vardı. Hikayenin evrildiği yerin bize göre artık yorumlanamaması mı demeli, yoksa geldiği noktada heyecanını yitirmesi mi demeli bilmiyorum. Belki bizim iç huzursuzluklarımızdır hikayeden bizi kopartan. Her ne olursa olsun ikinci sezona devam kararına sevindik. Sebebi malum. Yukardaki satırlarda da söylediğimiz gibi, masal evreniyle doğan Bodrum Masalı bizim için ilk gözağrısı. İsmiyle müsemma blogumuz Masalİstan’ın ilkyorumladığı dizisi. Onun ve izleyenlerinin yeri başka bu nedenle. Yıl içinde Ateş-Aslı, Su- Kelebek, Faryalı-Yıldız aşklarını merkeze alan -ya da almaya çalışan diyelim- hikayemizin akışını sanırım ikiye bölmekte fayda var. Aslı’nın Faryalı’nın kızı çıkana kadarki süreç ve sonrasındaki süreç. Ergüvenlerin Bodrum macerasına yetişkinler ve ergenler olarak ayrılan iki pencereden bakarak başlayan hikayede gençler hızla ön plana geçmişti. Burada Aslı’nın Ateş’e umutsuz aşkı , Kelebek’in Su’ya karşı gelişen içtenlikli sevdasının payı büyüktü. Ateş ve Su açısından başlarda pek de umursanmayan ama zamanla alışkanlığa sonrasında kaybetme duygusunun etkisiyle sevdaya dönüşen süreç sanırım hepimizi etkiledi. Burada kendi adıma iki sahne var ki aklımda mıh gibi durmakta. Biri Ateş’in Alara yanındayken arabanın içinde Aslı’ya takılıp kaldığı ve Yiğit’le gördüğü anda tanımlayamadığı bir şekilde kıskandığı sahne diğeri ise yine Aslı’nın Ateş’in Alara’dan ayrılması haline anne şefkatiyle yaklaşan hali. Beni bu hikayeye bağlayan çift evet Aslı ve Ateş’ti. Geçen süre içinde yazdığım yazılara baktığımda Aslı ve Ateş’ten yola çıkıp tüm çiftleri sevip benimsediğim bir yolculuk olmuş ;ama... Bu ama beni düğümlüyor. Hikayenin genel kurgusu bir yana başa sarıp baktığımda öyle çok eksik bırakılmış hal var ki... Aslı ve Ateş adına, Su ve Kelebek adına hatta Faryalı ve Yıldız adına. Altı dolmayan, bir türlü sıradan hallere serpiştirilmiş amasıradanlıktan uzak kendilerine özgü olamayan aşkları adına. Oysa her biri dinamiğiyle, karakteristik kimliğiyle başka başka anlatılabilecekken. Olmadı, olamadı vardır bir sebebi. Bir anda Aslı’ya aşık olduğunu anlayan Ateş’ten, ailesini birkaç sözcükleyitirip gerçek ailesini arayan Aslı’ya, keman hocası bulup oradan kendine ait bir hikayesi üretemeyen Su’ya, başkalarından kendisine sıra gelemeyen Kelebek’e, bir anda Aslı’nın kızı olduğunu öğrenip hayatı karmakarışık olan Faryalı’ya ve hep hikayenin bir yerlerinde olan ama parçası haline getirilemeyen Yıldız’a. Koşturduk durduk. Gözde, Evren, Bora,Maya derken; Alara ve Uzay’ın biten hikayeleriyle kayboluverişi karakterlerin evrilirken özünü yitirişi dedik ve Bora’yı intikam için vurmaya gelen Evren’in fikir değiştirip Faryalı’yı ölümün eşiğine getirmesiyle sezona veda ettik. Bu arada unutmadan 60 dakikayazılan(?) diziyi denedik, 120 dakikalık bölümü ikiye bölüp iki bölüm diye yutmaya çalıştık, kanalın diğer işleri tutmayınca eski süreyi geri aldık hatta 2.sezonu kaptık. Yazarken yoruldum. Tam pişmiş tavuk hikayesiydi Bodrum Masalı’nın geçirdiği süreç.Neyse gelelim 2.sezona.
Şimdi 2.sezonda farklı bir konsept deneneceği söylenen-ki korkmuyor değilim malum yaşananlar yaşanacakların referansıdır- Bodrum Masalı’nda alınan bilgilere göre Yıldız yani Şevval Sam olmayacak. Bu da muhtemelen zaman atlamasını getirebilir diye düşünüyoruz. Evren’in Faryalı’yı vurmuş olması Aslı-Ateş ve Su-Kelebek aşkını kim ne derse desin etkileyecektir. Artı annelerinin yanından bir an ayrılamayan Ergüven kuzularımız eğer Yıldız’ın ayrılması Bodrum’u terk etmek şeklinde olacaksa, ki öyle olur diye düşünüyoruz, annelerini bırakmaz. Bu bırakmama durumu karakterlerin doğal refleksi olmalı çünkü. Su ve Ateş açısından hikayeye yeniden dahil oluş belki dönüşle mümkün olacaktır böylece. Kaldı ki okullarını bitirmiş, çalışan, meslek sahibi Ateş, Su, Kelebek ve Aslı belki hikayeye yeni düğümler atmak adına daha verimli olur. Su ve Kelebek adına imkansızlığın derecesi yükselse de heyecan o oranda artabilir. Diğer taraftan annesine fazlasıyla bağlı Ateş’in annesinin mutsuzluğundan bir nevi sorumlu olan Aslı’yla arasındaki aşk en az Su ve Kelebek kadar imkansızlıkla derinleşebilir. Bu da bize, es geçilen ve içi doldurulamayan AsAt ve SuKel’i sil baştan alma konusunda şans verebilir. Dizinin dönüşeceği söylenen gençlik dizisi formatında yükün bu dörtlüye bölüneceği düşünülürse sanırım dediklerimiz mümkün. Tabi bilen bilir ben Faryalı ve Yıldız aşkını diğer iki aşkın kökü olarak gördüm hep. Genetik aktarım gibi. Aynı hücreler birbirini bulmuştu. İçine girilen yeni halde bu durum ciddi darbe alacak gibi. Hoş bir türlü kavuşmayı beceremeyen FarYıl’dan sonra ayrılıkla sınanmaları diğer ikililer adına yine ayak izlerini takip etmek gibi olacaktır. Kuşkusuz gençlik formatına döneceği söylenen hikayeye yeni kişiler de dahil olduğunda belki yeni sezon için umut vaadeden bir yapı yakalamak mümkün olur. Ancak bu noktada gençlik formatlarının genel bir sıkıntısı umarım bizim masala uğramaz. Zira isimleriyle bu masal evrenine masal karakteri gibi giriş yapıp hikayeye ve sürelere yenilen aşklarımız çapraşık ilişkilerle o masalsılıktan uzağa düşürülmez. Konuşmayı sevgili olduktan sonra bir türlü başaramayan Aslı ve Ateş aşkı başta feyz alındığından emin olduğumuz Kerem Aslı metaforuna geri döner umarım. Kelebek ve Su aşkında Su artık alıştığı eski yaşamının etkisinden sıyrılmış, kendine ait hikayesi olan birine dönüşür. Peki ya Faryalı. Herhangi bir yerde Timuçin Esen’in ayrılacağına dair bir haber okumadım. Bodrum ekseninde kuşkusuz Faryalı çok önemli bir karakter. Onun yolculuğu da dizi nereye evrilirse evrilsin tamamlayıcı unsurlardan biri. Faryalı’nın gönül hikayesi, Yıldız yine yeniden giderse Maya ile devam edecek gibi duruyor. Hem kızının annesi olması hem de son bölümlerdeki kafa karışıklığı bu durumu besler nitelikte.Evren, Gözde, Bora nerede nasıl duracak diğer merak konumuz. Gözde hikayesini tamamlamış gibi dursa da Toprak Sağlam oyunculuğu öyle güzeldi ki vazgeçmek içimizden gelmiyor eminim. Evren’e gelince hikayede olsa bir türlü olmasa bir türlü.Evren çatışma unsuru olarak çok fazla yüklenilen bir karakter oldu sezon boyunca. Bu noktada hikayeye yeni ama mantıklı çatışma noktaları eklemek gerekecektir. Bora, Maya ve Faryalı açısından hikayenin neresinde durur bilmiyoruz. Nejat İşler de tıpkı Toprak Sağlam gibi vazgeçmek istemediğimiz oyunculardan. Bazen sadece ekranda dursun yeter dediğiniz oyunculardan çünkü Nejat İşler. Tabi bunların tamamı tahmin ve beklenti. Başar Başaran izleyicisini şaşırtmayı seven bir senarist. Ne noktada neyi nereye bağlar göreceğiz. Sonuçta Ateş’i bağlaması beklenirken Aslı’yı Faryalı’ya bağlamayı başardı. Bora’yı Evren’in iflasına ve Yıldız’a bağlarken Maya’ya düğümledi. Yeni sezonda yapabilecekleri bu noktada bizim için sadece tahmin olabiliyor.
Dizinin en başından günümüze gelirken karakterlerdeki değişim de yıl boyu bizi zorlamıştı. Faryalı’nın Yıldız’a aşkındaki derinlikli tutumun Maya’nın ortaya çıkışıyla sekteye uğraması son bölümdeki kararlılığa rağmen dönüşümün izlerinden. Şevval Sam’ın yeni sezonda olmayacağı çok önceden belliydi de ondan mı bu tutum benimsendi bilinmez tabi. Diğer taraftan bir başka değişen karakterimiz Aslı’ydı. Hikayesinin içinden hikaye çıkan Aslı, anlayışlı ve en zor olanı bile konuşabilen halinden o kadar uzağa düştü ki. Ateş’le sorunlarını paylaşmak şöyle dursun çoğu zaman sevgilisi olan Ateş’i kendisinden uzak tuttu. Bazı bölümler çifti sadece telefonda konuşurken gördük. Diğer taraftan Aslı’nın okulu hazırlık adı altında kaybolurken hedefleri, hayalleri aile arayışının altında ezilip gitti. Ateş ise, delişmenliğinden o kadar uzaklaştı ki. Sorunlar, dertler derya hali içinde kayboldu. Kuşkusuz yaşadıklarıyla olgunlaştı değişti ama bir taraftan da sanki kendine dair hedefleri kalmadı. Yüzüyordu. Burs hayali vardı. Adı anılmaz oldu. Su ile ilgili zaten yazmıştım. Kemana ve hocaya dair son bölüme kadar bir şey görmedik. Kelebek’e ise Su ile ilişkisi dışında hayal dahi verilmedi bölümler dışında. Tüm bunlar umarım gelecek sezon çözümlenir. Umarım ki gençler üzerinden gitmesi planlanıyor gibi duran sezonda hayaller, hayatlar ve kimlikler oturmuş olarak hikaye ilerler.
Son demde; zaman bir sarkaç. Hızla sallanıyor. O sarkaç salınırken hayatlar içinde hikayeler akıyor. Hikayeler ete kemiğe bürünüyor insanların ruhuna sızıyor. Her hikaye kendi okurunu buluyor.
Emeklere saygıyla...
Bodrum Masalı takipçilerine sevgiyle...
UmayMasal
Ferdi'yi istiyoruz bu hikayenin içinde babasının yanından Bodrum'a geri dönmeli.
YanıtlaSil