‘Yarım kaldım dost,
yarımlıkla sınandım. Sensiz kaldım, aldatıldım.’
Sevgili okur bölüme dair yazacaklarım sınırlı olduğundan hatta ortada bir bölüm
değil yarım bölüm olduğundan eksik gedik kalacağım affına sığınırım. Aslı ve
Ateş’le açtık bölümü. Geçen hafta kaldığımız yerden ancak gece hissedilenlere
uzak. Aslı gitti, Ateş peşinden gitti. Sonra yetişemedi, kapısına dayanmadı
Aslı’nın. Suçsuzum diye bağırmadı. Kelebek’e ve Ateş’e göre bütün gece uyumadı,
yandı. Su’ya göre pireleriyle fosur fosur uyudu. Biz bir şey göremediğimizden
kimin söylediği doğruydu? Bir kamyon kasası portakalla Aslı’nın kapısına giden
Ateş, hem Aslı’dan hem Su’dan hem de Kelebek’ten aforoz yedi. İş döndü dolaştı
Aslı’nın güven sorununu çözmek için evliliğe geldi. Parantez; Aslı’nın
dondurduğu bir okul vardı. Ateş’in sorunları çözmekle uğraşmaktan zor kazanır
ya gideceği bir okul vardı. Amannn ne gam evleniverirler beee, demek isterdim
de yok işte yine altı boş kaldı. Kapa kapa parantezi. Devam. Su kadın
dayanışmasının örneğini verdi bu akşam. Öyle ya aldatılmanın her türünü yaşamış
kızımızda bu konu uhte. Abisi olsa tanımadı Ateş’in karşısında Aslı’nın yanında
durdu. Tam bu noktada Aslı açısından iki etken devreye girdi. Uzay ve Maya. Maya
sağduyunun sesi olarak aşkı bilen anne olarak Ateş’i süründür ama öldürme; kız
ama Ateş aldattı deme dedi. Lal’in derdinin Ateş olmadığı ortada. O sadece
kendi kırgınlığını çıkartmaya çalışıyor. Zaten Ateş’le konuşurken Bora’ya dair
verdiği açık bence Aslı’sına kavuştuğu an Ateş’in beyninde çınlamaya
başlayacaktır. Hoş sevgili olmadan önce şahane konuşabilen AsAt artık konuşamaz
hale geldi. Ateş’in evlilik teklifi ne kadar güven sorununu çözer bana göre
tartışılır. Aslı’nın kabul etmediği teklif ise bu çifti nereye taşır
bilmiyorum.
Su ve Kelebek’e gelirsek, eğlenceli ama güven sorununu yaşayan bir çiftti
gördüğümüz kadarıyla. Fragmanda olan bir sahne montaja mı kurban gitmişti? Bana
mı öyle geldi? Neyse devam, Su hala erkeklere
güvensizliğini koruyor. Bu hafta Ateş üzerinden bunu da hissettim. Kelebek’i ne
kadar severse sevsin, güvenirse güvensin aldatılma korkusu genç kızın yüreğinde
sapasağlam. Babası ve Cenk Su’da karşı cinse karşı ciddi travma yaratmış. Esprili
anlatılsa da bence böyle.
Uzay sen Ateş’e takık mısın çocuğum? Hayır Ateş’in aldatma sorunu var
diyelim, senin olayın ne? Alara’ya aşık diyorduk, Ateş kızı terk etti sen de
ettin. Ateş Aslı’ya aşık oldu Çıtırık diye diye bir yollara girdin. Şimdi de
Aslı’ya başka Ateş’e başka konuşup gitmeyi planladığın yön ne? Bu çocuk harbi
aşık diyen sen, Aslı Ateş’in yolunu açan sen, Ateş’in sevdikleri için
yapabileceklerini bilen sen, karşına son zamanda hep arkadaşlıkla gelen Ateş’e
neden birden kuruldun? Her şeyin aslını astarını araştırmaya merakına ne oldu?
Faryalı ve Yıldız. Faryalı’nın bir
kez daha Yıldız’ı ne kadar sevdiğini, gitse de kalsa da, kabul etse de etmese
de Yıldız’ı seveceğini yine duyduk ağzından. Yıldız’ın derdinin, düğümünün Maya
olduğu ortada. Yirmi yıl önce hissettiğinin gerçekliğini kabullenmekte
zorlandığı da ortada. Bu noktada koskocaman bir Aslı gerçeği var. Ama diğer
taraftan Faryalı için Ateş ve Su gerçeği de var. Yıldız’ın kırılmışlığını
anlıyorum tam anlatılamasa da ama diğer tarafa baktığımda yıllarca yalnız
kalmış hayatına birilerini alırken bile yalnız kalmış bir adam da görüyorum. Yıldız’ın
hayatın akışını ve bazen kader denileni kabullenmekte ki kabullenmiş gibi yapsa
da bu kadar zorlanmasını anlayamıyorum. Hem ortadaki Aslı senin biricik oğlunu
en zor zamanda hayata döndüren Ateş’ten Ateş yaratan kız. Sevgili Yıldızcım bak
süremiz kısaldı nolur artık şu sorunu aşalım sen de rahatla Faryalı da sizi
birlikte görmek isteyenler de. Maya Bora bile belli bir aşama kaydetti. FarYıl
hala bir ileri iki geri. Neyse bu konuda
Gözde’ye güveniyorum. Gözde şu Faryalı’yı gönderme planını da dinamitler, hala
Bora’nın niyeti buydu di mi, FarYıl ayrılığını da engeller.
Bu hafta kısa oldu biliyorum sevgili okur ama inan alt metin okuyacak kadar
dolu bir şey izleyemedik malum. Bölümleri 60 dakikaya indirme fikrine hep sıcak
baktım. Bana göre de dizi süreleri lüzumsuz uzun. Koca akşamını izlemeyi
sevdiğin bir diziye gömmek çok gereksiz. Lakin öyle görünüyor ki, roman yazmaya
alışık senaristlerimiz şiirli anlatım olan sinemadan evrilmiş senaryolar
yazmakta sıkıntılılar. Stok bölüm bitince Bodrum Masalı’nı gerçekten 60 dakika
yazılmış bölümle izlediğimizde yanıldığımızı görmeyi çok istiyorum. Diğer taraftan
beklentisiz olmayı da tercih ediyorum. Uzun saatler derinleşemeyen 60 dakikada
ne olur izleyip göreceğiz. Evren olarak sevdiğim bir iş Bodrum Masalı. Ne çift
ayrımım var ne kişi. Hikaye seviyorum ben. Lakinn...
Son demde; yüreğimi hapsettim mevsimlere. Kar tanesi olup yağdım saçlarına
kışın, meltem oldum uçurdum etek uçlarını baharda, gün ışığı oldum yaktım
tenini yazın, ah sevgili sonbaharda döküp ayaklarınla ezdiğin yapraklardım. Ama
sensiz hep yarımdım, yarım kaldım. Tut elimi tamamla.
Emeklere saygıyla...
UmayMasal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder