bizhayattakalırız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bizhayattakalırız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2021 Çarşamba

EFYAM MASALI

 

Zamanın akıcılığının anların içeriğine bağlı olduğu dönemin farkındalığı yüksek noktalarındayız. Öyle ki canım okur kendimizce bulmaya çalıştığımız yollarda tutuna tutuna yürüyoruz. Gelelim sebeb-i girizgaha yani EfYam’a. Kovaladığımız hikâyenin 5dkdan 10dkya çıkan süresi içinde değişen, gelişenlere odaklanmaya. Hadi gel birlikte yürüyelim yolu, sen de istiyorsan eğer. Öncelikle geçtiğimiz hafta Yamaç’ın kalbinin aslında baştan beri durduğu noktanın, Efsun’un, altı kalın kalın çizilmişti hatırlarsanız. Ben sayın yazarımıza çok da güvenmediğimden dikkatimi çeken bir şeyi bilerek yazmamıştım. Bu hafta malumun ilanıyla her şey netleştiğine göre yazabilirim. Geçen hafta Yamaç kalbine gitmişti, vicdanının en ağır yüklerinden birisi olan küçük hanım yerine. Burada hafif geçilen ama bu hafta “Çok korktum.” cümlesinde saklanan bir şey vardı ki, Yamaç geçen hafta daha önce abisine kurduğu “Sadece aileme güvenirim.” çemberine Efsun’u da dahil etmiş düşüncemizi pekiştirdi. Yamaç Koçovalı geçirdiği ağaçlaşma sürecinde vicdanını, acıma duygusunu, içindeki çocuğa dair pek çok şeyi gömmüş durumda. Elindeki taşın ağırlığının kaynağı da bu. Aslında içten içe olmak istemediği noktaya giderken içindeki iyiliğe dair her şeyi çok kısıtlı bir çevreye veriyor artık. Hak etmediklerini düşünsem de bu çevrede öncelikle ailesi var ve öyle anlaşılıyor ki bir de Efsun. Oğluna rağmen Yamaç’ın o sevgisinin farklı boyutlarından herhangi bir parçasına oğlunun annesi sahip değilmiş aslında. Ki gidişinde oğlu ile karşılaşması için kendi güzel günlerini dileyen Yamaç’ın o güzel günlerde yanında olmasını istediği kadının oğlunun annesi olduğunu düşünebilmek düpedüz ahmaklıktır bana göre. Yamaç bana göre korumakta zayıf kalsa da, gerçekten sevdiğinde yanında isteyen bir adam. Bunun için “koruyamadım” cümlesine gözyaşı eşlik etti Efsun’a sarılırken. Aşkı, vicdanı, acısı, korkusu hepsi aslında Efsun’a dahilmiş. Neyse. Geçen hafta yazmıştım eğer aksı düzelirse bu aşkın ki kayması için bahane kalmadı bazı bölümleri görmezden gelebilirim. En azından şunu düşünüyorum artık, aslında bir mantığı yok da işte bir yerinden bağlanmak lazım, Yamaç gerçekten Efsun’un zarar göreceğini düşünmemiş. Bu hafta korkusunu anlatırken yüzü, kilitlenişi gösteriyor bunu. Ciddi ciddi Efsun’u kaybedebileceği gerçeğiyle karşılaşmak Yamaç’ı Efsun konusunda başka bir noktaya getirdi. Artık kafası kızdı diye çekip giden, nelerle uğraşıyorum beaaa, kafasındaki bir Yamaç yok. Bu hafta intikamı, mahallesi, emmisi derken o koşturmacada bulduğu ilk fırsatta Efsun’a giden bir Yamaç gördük. Selam üçüncü sezon Yamaç Koçovalı biraz ağaçlaşsan da biz seni özlemiştik. Aradaki yeni sürüm modeli görmemiş varsayıyoruz kendimizi. Sahalarda yeniden seni görmek güzel. Efsun’a gelince. Sen nasıl bir kadınsın Efsun Kent? Nasıl bu kadar ince, bu kadar düşünceli ve yük olmayan, yük olmaktan itina ile kaçınan bir kadınsın. “Queen” olmanın emarelerini yeniden yüklenirken bir taraftan Yamaç’a minicik bir acı, tereddüt, hüzün yüklememek için uğraşan; “hayattayız” diyip gülümseyen, onun tam bir queen olduğunun farkında olmasalar bile hisseden Medet ve Metin’e tavrıyla ilgi çeken diploması erbabı Efsun Kent çok özel bir karaktersin. Zaman zaman yazanımız bunu unutsa da senin klasında başka bir kadın karakterin o evrende var olmadığı öylesine net ki. Sevdiği adamın acısının nedeni, yüreğinin ağırlığı olan emanetin ağırlığını azaltmayı öylesine istiyor ki. Baykal’ın kızı olmanın Yamaç’a getireceği yükten, onu arada bırakmasından endişe ediyor. Kendinden önce Yamaç geliyor. Bazen buna kızıyorum. Hatta çoğu zaman kızıyorum.  EfYam’ın karşılıklı sahnesini didiklemeden önce bir başka ayrıntı; Metin ve Efsun sahnesinde konuşulan iki konu. Bunlardan birincisi İdris Baba konusu. Bana göre güzellemesi fazla uzamış bir an önce ne olduğu ortaya çıkması gereken bir mevzu bu. Hep söylüyorum cilalı taş devri okuru anlamıyor alt mesajları. İdris güzellenmemesi gereken bir adam. Neyse, bizi Efsun ve Yamaç bağlar. Efsun’un İdris’in ölümündeki payına oynanacağının sinyaliydi bu sahne. Hoş kendi eliyle babasını öldüren Yamaç Efsun’u istedikten sonra Metin veya birtakım insanları ne bağlar çok tartışma götürür. Diğer taraftan Efsun açısından karşıdan ve Yamaç üzerinden tanıdığı Çukur’u anlama süreci başlamış gibi de duruyor. Bence anlamasa da olur ya neyse. Burada parantez Efsun Sultan mı, Meliha mı, Mihriban mı diye tartışılıyor. Bana göre D hiçbiri. Efsun Sultan gibi kendisini sevmeyen bir adamla ömür geçirip bütün sevgisizliğini oğulları üzerinde kurduğu hükümranlıkla doldurmaya çalışacak kadar benliksiz bir kadın değil. Sevmeyi biliyor. Yara açmak yerine şifa olmaya çalışıyor. Hatta kendi açtığı yaralara bile üzülüyor. Mihriban da değil. Olamaz zaten. İlla olacaksa Mihriban kim olur size bırakıyorum zira o kısım zerre ilgimi çekmedi. Meliha’ya gelince… İdris ve Meliha aşkı bir yere bağlanacak mı, ki umarım İdris’in öyle aman aman bir karakter olmadığını ortaya çıkararak bağlanır, bilmiyorum. Ancak şunu diyebilirim. İdris Efendinin terminolojisi zaten Yamaç’ta çöp. Çünkü Yamaç için hayatı paylaşacağı kadınla sevdiği kadın hep aynı kişi. Başta da böyleydi. Şimdi de böyle. Yani İdris gibi öyleydi böyleydi diye ne kalbinin sorumluluğundan kaçıyor ne de kolaya kaçıyor. Kısaca Efsun Yamaç ilişkisi bu hikayede özgün bir noktada duruyor. Benzeri yok, öncesi yok, sonrası yok. Efsun Yamaç bir aşk hikayesi. Vazgeçmeme üzerine, her şeye rağmen diyebilme üzerine. Gelelim Metin’den gelen ikinci argümana. Ne demişti? Yamaç Abiyi böyle görmedin. O sahnede tüm Efyamcıların müstehzi bir gülümseme ile ekrana baktığına eminim. Metin Bey sen ne diyorsun yeaaa diye? Efsun tüm nezaketiyle Çukur’un önemine atıf yaparak konuyu toplasa da, yazmadan edemeyeceğim. Madem Baykal’ın kızı ifşa olacak, şu Çukur ekibi ve Koçovalı familyanın her kapı önüne attığında Yamaç’ı Efsun’un topladığı, oğlanın hayatını kurtarmak için adeta yardım meleğine dönüştüğü de ortaya çıksın. Ben sıkıldım saçma sapan sebeplerle duyar kasan bu kültürsüz ekipten. Efsun geçen hafta yardımına gelen, onu korumaya çalışan insanlara sonuna kadar nazik davranıyor ki Efsun bir Queen her ne kadar bu hafta Yamaç onu Hırçın Prenses diye vaftiz etse de. Hoş kariyer odaklı masalın kahramanı da sonunda Queen oldu. Pek çok kişi Çukur’un anası Efsun diyor ama yok. Bence Çukur’un cidden bir Queen’e ihtiyacı var anaya değil. Olacaksa Efsun oraya hükmetmeli. Tıpkı Yamaç gibi. Şimdiiii gelelim asıl mevzuya.

Acı badem zehirlenmesinden hastanelik olan Çukur’u abisine emanet edip Efsun’a gitti Yamaç. Kapıdan girip geçen hafta canı olan kadının da canı olduğuna tutunup sımsıkı sarıldı. Orda, o anda ikisi için aslında zaman başka şekilde akmaya başladı. Efsun ve Yamaç sahnelerinin en özel tarafı bu. İkisi tam anlamıyla masalsı bir çift. Birlikte olduklarında da her şeyden, o evrendeki her mantıksızlıklan sıyrılabiliyorlar. GH’nin elinde bir cevher var. Aras Bulut İynemli ve Damla Sönmez öyle bir çift çıkarıyor ki, Efyam komik de oluyor, hüzünlü de alfa da, masalsı da, trajik de. Hatta bunu 8dk içine ilmek ilmek işleyebiliyorlar. Çok uyumlular. Efsun ve Yamaç’ın ruh eşi olmalarını beden dilleriyle bazen aynaladıkları mimikleriyle öylesine güzel anlatıyorlar ki her tür saçmalık uçup gidiyor. Efsun’u Koçovalı evine güvenliği için götürmek isteyen Yamaç’ın Efsun’un direnişiyle karşılaşmasıyla aralarında gerilen iplerin Yamaç’ın öfkesinde saklı korkuyu bir bakışta anlayan ve duruma müdahale eden Efsun tarafından gevşetilmesi aslında geçen hafta söylediğimiz ilişkinin üst seviyeye geçişinin bir emaresi. Burada parantez, Yamaç Bey Efsuncum Kentcim konforsuz diye itiraz etmiyor Koçovalı evine. Hani İdris konusu var ya, hani kafasına silah dayadı ya abin, evde bir değil birkaç deli var ya hani. Akvaryum evin güzelliği, ferahlığı bakımından sizin evi döveceği konusunda sana katılmakla beraber kızın derdi o değil yani. Sen kafanda hallettin. Kalbine silah dayadığın kadına kalbini verdin. Ellerine, gözlerine âşık oldun. Tamam. Ama işte sende bir aile var ki sana acımamış. Matah bir şey gibi kıza bunu söylemiş. Ne yapsın o kız? Bir de senin de acayip huyların var. Lüzumlu lüzumsuz eve kız taşıyorsun. Onu ne yapacağız? Haklı. Yerden göğe haklı kız da sendeki kaybetme korkusu mantığı yok etmiş.  Hoş Efsun ve mantık sende bir arada bulunabilen bir şey değil. Test ettik onayladık. Yalnız Yamaç’ın bu tavrının alt metni bence çoğu kişiye tokat gibi cevap. Yamaç için Efsun’a dair sır yok. O Efsun’u kendisini bildiği gibi biliyor. Soru Koçovalı familya ne yapacak? Geçen hafta Karaca, öncesinde Cumali yüzleşmelerinden Yamaç alacağı tavır açısından olumlu izlenim verse de sonuçta ne göreceğiz bakalım. Ben mesela Yamaç’ı hep hiçe sayan familyaya Yamaç’ın sessiz tavrını Efsun konusunda göstermemesini isterim. O kızı o eve sokacaksa, sokmasın ya sokmasın tamam Çukur’a razıyım ama Baykal’ın evini versinler Efyam’a, o bedeli Efsun’a ödetmesin ailesini hizaya çeksin. Devam. Efsun’un Yamaç’a huzur veren dokunuşunun ardından başlayan masal seansı bu iki karakterin kendilerine has dillerinin güzelliği. EfYam’ı herkesten başka yapan da bu. Ne demiş şair, öyle konuşuyorduk sen ile ben, öylesine yakın olurduk ki, bazen, garip bir duygu duyardım: akıllarımız öpüşüyormuş; zihinlerimiz sevişiyormuş gibi- birbirlerinin içine girmiş, orada buldukları yollarda el ele yürüyorlarmış gibi… Yamaç ve Efsun’un gözleri, elleri, masalları ile geliştirdiği kendilerine ait bir dil var. Ruhlarının en başında düşmanken dahi birbirleri tanımladıkları gibi her mimikte, bakışta anlamlanıyor halleri. Bazen konuşmaya ihtiyaçları olmayan, konuşurken tek cümleye paragraflar sığdıran dilleri ile gerçek bir aşk ilişkisi onlar. İlk masalda herkesin de rahatlıkla anladığı gibi Efsun’a evlenelim deme gayretindeki Yamaç’ı yine yeniden manipüle eden Efsun’un Yamaç’ın etrafınca kurutulmuş ruhuna gülümseme getiren olması tesadüf değil. Yamaç Efsun’la çocuk ruhuna dönüyor. Efsun onun oyun arkadaşı oluyor, birlikte zamanı atladığı, gerçeğinin soğukluğundan kaçtığı bir sığınak. Efsun için de Yamaç aynı. Belki en mutlu oldukları yerden, çocukluklarından, bağlılar onlar. Dışardaki benliklerinden sıyrıldıkları, en saf oldukları yer birbirlerinin kucağı. Efsun henüz tam teslimiyeti kabul etmese de Yamaç’ın huzura duyduğu özlemi yakaladığı yer Efsun’un kucağı. Yamaç’ın masalının varmaya çalıştığı nokta başarılı olamasa da birbirlerine kaçışlarında gerçek bir başarı. Efsun’un masalına gelince. Babamın emaneti masalının hırçın prenses bakışını gördük bu kez. Geçen sefer dışardan anlattığı masalda artık Efsun da var. Kurtarıcı olarak orda. Yamaç da bunun farkında. Farkında olmasa endişe ile “ Ee, gitmemiş mi bir daha çocuğun yanına?” demezdi tahminim. Babasının emanetine zincirli Yamaç ve Efsun bunu biliyor. Bundan defalarca yaşamasını sağlasa bile “Baba” sözcüğüne takılıp kalan Yamaç’tan kaçıp kendi sarayına sığınması. Şimdi o saraydan çıktı ve Yamaç ellerindeki taşla ağaç gibi. Peki sonu? Her ne kadar Efsun “Gitmiş ama çocuğu bulamamış.” dese de Yamaç bu cümleye üzüntü ile dudak bükse de, bence Efsun da bilmiyor sonunu. Efsun’un elini Çukur dövmesinin üstüne, tam kalbine koyan Yamaç için Efsun gitmek istediği özgürlüğün bir parçası. Gönül ister ki gidebilsin. Efsun, kızları, kız olmasını umuyoruz, kendisi huzurla çıksın o Çukur’dan. Ama… Burayı tamamlamak istemiyorum şimdilik. Kısaca Yamaç’ın dediği gibi “Biz ne yapacağız böyle?” Hikâyenin Şehrazad’ı Efsun bile bilmiyorsa ne denir ki. Bu hafta hata kovalamak gelmedi içimden. İyileşmek isteyen ve kendi masalını yazan EfYam’da kalmak istedim. Nasılsa önümüzdeki haftalarda başımıza geleceklerle yazacak çok şey olur. Bu hafta Efyam olsun, sadece orda kalsın nokta.

Hamiş: Damla Sönmez Hamlet’te Ophelia olmuş. Daha önceki yazılarımdan bilen bilir. Yamaç bir Hamlet yansıması bana göre. Lakin Çukur metni öyle kargaşa içeren bir yapı ki düşünmüş müdür bilemem. Sahnede yaratacağı yeni Ophelia için ona başarılar. Kuşkusuz hem orijinal hem de duygusu yüksek bir karakter yaratacaktır. Karşısındaki Cem Yiğit Üzümoğlu başlı başına bir oyunculuk dehası zaten. Dilek hakkımı saklayarak…          

                                                                                                               UmayMasal