‘Arafta da yaşayabilirim seninle...’
Sürpriz itiraftan sonra Adalet layık olduğu yerde yani hapishanede, Cesur ile boşanma eşiğinde olan Sühan ise yeniden babası tarafından kovulduğu Korludağ çiftliğinde, Hülya nihayet doğurmuş ve dört gözle Cahide’yi beklemekte, Cesur ise Tahsin’in uzaktan da olsa hala peşinde... İşte bu şekilde geçen 3 hafta... Tam da ortalık biraz durulmuş derken Rıza 30 yıllık esaretten kurtulup özgür kalır ve ‘Bu durgunluk insanı köreltir, ben size hiç tatmadığınız güzellikte heyecan getireyim.’ edasıyla hikayemize bambaşka soluk getirmek amacıyla sahneye yeniden çıkar. Gidişat Rıza hakkında pek de olumlu şeyler söylemeyeceğiz gibi gösteriyor ama iyi ki de çıkmış diyorum burada. Aslında daha çok Rıza karakteriyle hikayemize katılan Yiğit Özşener’e...
Rıza bir köşede bekleye dursun şimdilik ve zıplamada çekirgeyi bile alt eden Cahide’ye dönelim biraz da. Yalanlarının ortalığa dökülmesini, Korhan’ın gerçekleri öğrenmesini istedik de istedik. Nihayet bu temennimiz gerçekleşti ve Hülya en sonunda elindeki kartları Korhan’ın önüne tek tek sermeye başladı. Baştan beri Korhan çok üzülmesin diye diye dilimde tüy bitti ama üzülmekle kalmayıp iyice yıkıldı ne yazık ki.. Şöyle ki Cahide’den çocuğu istemediğini duyup iyice zıvanadan çıkan Hülya, Bulent’in de dahil olduğu engelleme çabalarını da aşarak Korhan’a hamilelik yalanını söyleyiveriyor hepimizin derin bir oh çekmesiyle. Tabii ki olayımız bununla kalır mı? Yine yanlış anlaşılmalar silsilesiyle kendini Bülent ile aldatıldığını zanneden Korhan, romantik bir akşam yemeğindeki Bülent ile Banu’nun olası ilişkisine de turp sıkıyor. Sonuç olarak yalanların dönüp dolaşıp Bülent’i hedef almasıyla bir türlü gün yüzü görmeme konusunda direterek kabağın yine kendi başında patlamasına neden oluyor bir şekilde. Buradaki düşüncem şu ki: Gerçekler acıtır ama gerçek ne olursa olsun yine de gerçektir bence.
Evet, gelelim Rıza’ya... Adalet’in itirafıyla hapisten çıkıp planlarını bizzat yönetme fırsatını elde edince Cesur’un yanında buldu kendini. Biz Cesur’u, Sühan’ı, Tahsin’i akıllı sanırdık ama maşallah Rıza hepsinden daha akıllı çıktı maşallah. Fotoğraflarını kesip kesip biriktirdiği Sühan’a olan takıntısı ise ayrı bir konu. İlk karşılaşmalarında birbirlerine karşı hissetikleri duyguları açıkça belirttiler ki Sühan’ın ısınmadığı net belli de bakalım bu takıntı ilerleyen bölümlerde Sühan’ın başına psikopatlık derecesinde sorun açacak mı acaba? Cesur’un biraz gözü açılsın diyorum ama o daha da gittikçe kapılıyor Rıza’nın yalanlarına. Gerçi İnandırmak adına kendini bile vurdurtan bir adamdan bahsediyoruz sonuçta ancak şunu anladık ki Tahsin intikamında Rıza’nın en büyük silahı Cesur olacak ne yazık ki. So0nradan ise çok pişman olacak, orası kesin.
Gelelim boşanma eşiğinde olan çiftimize... Ne ayrı kalabiliyorlar ne de tam anlamıyla beraber olabiliyorlar. Cesur diyor ya Sühan’a arafta da yaşayabilirim seninle diye. Valla biz de arafta da olsa böyle, izleriz sizi güzelce. Lakin hem hikayenin getirdiklerinde hem de çiftimizin ilişkisini düşündüğümüzde bu ayrılığın daha hayırlı olacağı kanısındayım. Şu ki bir fake yemezsek eğer, bölümün sonunda Cesur’un kararıyla Sühan’ın şaşkınlığıyla boşandılar. Ve artık bundan sonra ilişkilerine dair ne varsa sindire sindire yaşasınlar, bir intikam amacıyla ya da inat uğruna olmasın mümkünse. Adım adım ilerlesinler ki her türlü duyguyu yaşasınlar, zaten yaşatıyorlar ama daha da derin bir biçimde yaşatsınlar. Biraz değişik bir istek olacak belki ama elimizde böyle bir çift varken ve yeniden bir araya gelmeleri ne zaman olur bilinmezken en güzel, en özel, en etkileyici sahneleri onlara yazsınlar, naçizane.
Ve son olarak gelelim bölümümüzün bana göre en güzel ve özel sahnelerine:
- * Rıza’nın Sühan takıntısı. Gerekli miydi, bilemiyorum? Gidişata göre daha net karar verebiliriz sanırım.
- * Sühan’ın boşanma konusundaki net kararına rağmen Cesur’un onayındaki hayal kırıklığı. Aslında boşanmak istemediğinin net kanıtı oldu bence.
- * Cesur ile Sühan’ın hastanede birbirlerini gördükleri an. Sonrasında bir sarılma izleseydik iyiydi. Şöyle hem özlem dolu hem de biraz çekingenlik içeren.
- * Ve tango sahnesi... Uzak ama yakın arasında kalan iki kişinin dansıydı. Çokça yakın çekim ise... Bakışların etkileyiciliğini gözler önüne serdi bana göre.
Yeni bölümde görüşmek dileğiyle...
Müge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder