20 Ocak 2017 Cuma

Poyraz Karayel 76. Bölüm yorumu

Geçtiğimiz hafta pavyonda şarkı söyleyen Poyraz için aklıma gelen tek şey umarım haftaya kendini meyhanelere vurmaz olmuştu… Öyle de oldu… Bu hafta tam meyhanede şarkı söylemelik, kahrolmalık bir bölümdü. Nevra sonunda Eda’yı mecbur bırakmıştı ve Eda istemese de Poyraz ve Ayşegül’ün arasını bozmuştu. Aslında ben hâlâ Eda’nın bunu yapabildiğine inanmak istemiyorum. Evet, yıllardır görmediği kızı söz konusu ve işin sonunda kızına kavuşmak var ama aynı zamanda Poyraz ve Ayşegül aşkına şahit olan biri ve bence onlara bu kötülüğü yapamaz. Geçen sezon Neşet’i inandırmak için bir konu ile ilgili olarak Poyraz ve Ayşegül kavga etmiş ve sonunda Poyraz, Ayşegül’e tokat atmıştı. Açıkçası geçen hafta Eda onlara her şeyi anlatır ve bir oyun oynanır diye bekledim ama olmadı... Belki de olacak… Nevra şu an amacına ulaştı görünüyor ve Çınar, Ayşegül’e duyduğu öfke ve nefretten beslenip onun acı çektiğini gördükçe keyiften dört köşe oluyor.
Nevra’ya “Sana hayranlık duyuyorum”  derken doğru söylüyordu. Hayranlığı gözlerinden okunuyordu. Annesinin yaptıklarını tasvip etmeyen Çınar artık ona hayranlık duyar hale geldi. Tabi Ayşegül ve Poyraz’ın yanı sıra Meltem’de nasibini aldı onların bu nefretinden. Kullandığı ilaçlar onun halüsinasyonlar görmesine sonunda da daha fazla dayanamayıp kendini hastane penceresinden atmasına neden oldu. Umarım yine bir halüsinasyon görmüştür ve o penceren kendini atmamıştır.

Şunu belirtmeden geçemeyeceğim pet shoplardaki hayvanların yerinin kafesler değil doğa olduğunu ve aslında onların da duygularının, dillerinin olduğunu çok güzel anlattı bu hafta bize Meltem. Çünkü onlar bu dünyada çoğu insanda bulunmayan merhamet ve sadakat duygusuna sahipler. Onları görmezden gelmememiz gerktiğini hatırlattı. Bizlerin nasıl karnı acıkıyorsa ve yine bizler nasıl sıcak bir ortama ihtiyaç duyuyorsak onların da aynı şeylere muhtaç olduğunu gösterdi…

Ve Orhan Solmaz… Bilmiyorum ama ben bu Orhan Solmaz olayının ucunun Nevra’ya dayandığını düşünüyorum. Dedektif Sinan onun aşk mektuplarını bulduğunda mektupların sonunda O.S yazıyordu… Bu O.S sanki Orhan Solmaz gibi geliyor bana… Yani Taşkafa ve Nevra’nın bir geçmişi olabilir tabi bu sadece bir fikir. Gerçi sonunda bizim seri katil başörtülü bacımız Taşkafa’ya “Kuzum nerede?” diye sordu. Biz bir aralar Taşkafa ile birlikte takılan kuzuyu masum sanıyorduk ama masum da olmayabilir.

Ümran bu hafta oğluna yaşadığı acıları anlatınca İsa'nın yaptıklarından duyduğu pişmanlık bir kez daha gözlerine yansıdı. Sevmediği bir adamla küçük yaşta evlenmesi, her gün dayak yemesi, hamileliğinin kocasından yediği dayaklar yüzünden sonlanması... İsa, babasının annesine yaptığı eziyeti öğrenince bir kez daha yaptığından pişmanlık duydu. İsa'ya şu hayatta bir onu kucağına aldığında bir de Taşkafa ile evlendiğinde yüzünün güldüğünü söyleyince anladı annesinin aslında ne kadar çok acı çektiğini. Bahri orada İsa'ya; "Baba seni bu dünyaya teslim eden değil, sana bu dünyada sahip çıkandır." Dedi. Haklı değil mi? Baba bize bu dünyada kol kanat geren, güçlü kollarıyla saran, bizim kahramanımız olan değil mi zaten? Bazen gerçekten seni bu dünyaya teslim eden sana babalık yapamaz ama seni her türlü kötülülten korumak için çabalayan bir adam sana baba olur... Neyse ki İsa'da farkına vardı ve yeniden babasının güçlü kolları, annesinin kanatları altına sığındı.

Son olarak Songül... Sadrettin bir şeylerin farkına vardı fakat Fatih hedef şaşırttı ve bu seferlik paçayı yırttılar ama çekirge bir sıçrar iki sıçrar... Ve o son sıçramada bu defa olduğu gibi kolaylıkla atlatamayacakları aşikar...
 
Ortalık tabiri caizse yangın yeri oldu bu bölüm. Ortaya çıkan Savaş var bir de... Birinci sezonda Poyraz'ı bir hayli uğraştıran Zafer'in kardeşi ve şu an Savaş abisini öldürenlerin peşinde yani Poyraz'a musallat olacak yeni manyak belli oldu. 

Heyecanla Poyraz - Ayşegül cephesinde gelişecek olayları, Nevra'nın yeni planlarını, Taşkafa-Orhan Solmaz gizemini, Meltem - Zülfikar akibetinin ne olacağı ve daha fazlasını bekliyoruz. Umarım kötülerin kazanıp, iyilerin yine acı çektiği bizlerin ciğerinin solduğu bir bölüm olmaz... 

Sevgiyle, sağlıcakla kalın...

Frezya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder