23 Şubat 2017 Perşembe

Bodrum Masalı-24.bölüm

‘‘Dünyayı mı bizleştiremedik,
Biz mi dünyalarımızda tek olmayı seçtik?’’
Bu hafta Bodrum Masalı evrenine AsAt’la dalmaktayım . En büyük SuKel’ci ilan edilen Aslı Ateş’e itiraz edip  AsAt’çı olduğunu iddia etse de bu bölümde AsAt’a dair gördüklerimiz, hissettiklerimiz ne Ateş açısından ne de Aslı açısından iç açıcıydı. Aslı ve Ateş aşkının gelişimi adına hep Kerem-Aslı metaforuna gönderme gören ben her hafta bu duygudan uzaklaşmakta ve savrulma halindeki ikiliyi gördükçe üzülüyorum. Bodrum Masalı karakterleri en başından bu yana sorunlarla boğuşmak zorunda kalan insanlar. İster iyi tarafta olsunlar ister kötü, sorun hayatın kendisinde olduğu gibi kimsenin yakasından düşmüyor. Burada sorun yok ;ama... İşte bu amanın temelinde şu sorun var: Neden Aslı ve Ateş iletişimlerinin başından beri o veya bu şekilde yanyana dururken sevgili olduktan sonra  bu kadar uzak düştüler? Tamam Aslı, yük üstüne yük taşıyan taşımak zorunda kalan Ateş’e yük vermek istemiyor, onu yüklerin altında ezmekten imtina ediyor, derinlerde bir yerlerde de Ateş’e yönelik güvensizliği de devrede ama yine de Aslı’nın Ateş’i kendine dair en özel sürecin bu kadar dışında tutması kırıcı. Ateş açısından kabul görür bir şey olduğunu da düşünmüyorum ki yarı zorla tüm o zor ve bir o kadar özel anları Uzay’ın paylaştığını öğrendiğinde bence daha da kırılacak. Ateş duygu dinamiğiyle yaşayan farkındalığı yüksek bir karakter. Duygusal olarak annesinin oğlu. Bakınız Maya ve Faryalı arasındakileri yanlış anladığını sandığımız hikaye bizi Aslı’yı Faryalı’nın kızı olarak okumaya kadar getirdi. Yani naçizane fikrim ilmek ilmek Uzay’ı Aslı’ya ekleyen hikayede Ateş yakacak bir şeyleri. Kendisi de yanacak, fena yanacak ama yakacak gibi. Ben baştan beri Uzay’ın sağalma süreci olarak bakmıştım Aslı’nın hikayesine eklenmesine. Ancak bu hafta Uzay’ın nüanslarda gizli tavırları beni de rahatsız etti. Diğer taraftan Ateş’in hayatına hamle yapmayı sürdüren Lal gerçeği var ki, tüm karanlık taraflarına rağmen Uzay’dan daha tehlikeli biri bana göre. Zira henüz yirmili yaşlarına yaklaşan genç bir adam üzerinde otuzlu yaşlardaki deneyimli bir kadının geçici de olsa etkisi büyük olabilir. Baştan beri kırılgan çizgide yürüyen Aslı-Ateş aşkında bu çift taraflı uçurum acıtıcı sonuçlar doğurabilir. Faryalı-Yıldız aşkının yanısıması Aslı-Ateş aşkının kaderinin tıpkı asıl gibi kırılgan olması, sorunlarla sarmalanması, güçlenmeye, güven duygusunu sağlama almaya vakti olmadan sert virajlara sokulması ne denli makul; izleyen ve yazanlara bırakıyorum yorumu. Nahif ve portakal rengi, kokusu taşıyan aşk hikayesinde biraz içini boşaltmak gibi değil mi bu? Bilemedim.  Diğer taraftan SuKel’i öğrendiğinde verdiği tepki Ateş’in asıl üzüldüğü noktanın kendisine güvenilmemesi olduğunu da net olarak ortaya koydu gibi. Ateş sevdiklerini öyle kendinden sayıyor ki, sevinç, hüzün, acı neleri varsa onun parçası olsun istiyor. Dışarda bırakılmak onu yaralıyor. Kelebek’i kardeşi gibi gören görmeye de devam eden  Ateş tabiki de Kelebek’i affetti. Ancak işte bu olaydaki yaklaşımdan hareketle Aslı’nın Uzay’ı dahil edip onu dışarda bırakmasının Ateş üzerindeki etkisi düşündürücü geliyor bana.
SuKel aşkına gelince tam gaz devam ediyor. Ateş’in tepkisiyle hafif sarsılsalar da enerjilerinden bir şey kaybetmeden tüm sevimlilikleriyle büyütüyorlar sevdalarını. Burada Su ile ilgili yaklaşım bana zaman zaman biraz eksik gelse de. Çevrelerinde olanlara rağmen Su’nun hiç etkilenmemiş hali bazen beni rahatsız ediyor. Ateş bir taraftan Kelebek diğer taraftan o sorun senin bu problem benim koşarken Aslı bile kendi gayya kuyusuna rağmen bir şekilde o dertlerden haberdar olurken Su süreçlerin o kadar dışında ki... Şaşırıyorum. Hoş hayatta böyle şanslı tipler de vardır biliyorum. Çevrelerinde kıyamet kopsa sevdikleri onları öyle bir koruma fanusuna alır ki olanı biteni anladıklarında çoğu şey yolundadır artık.
Artık yeni bir çiftimiz daha var değinmeden geçmeyelim:Alara-Ferdi . Her ne kadar Alara açısından Ateş’e kendisini hatırlatmak, bir şekilde Aslı ve Ateş’in arasına girmek için oluşturulmuş bir hikaye de olsa Alara’nın uzaktan uzağa izlemelerinin getirecekleri de ilginç ve kuşkusuz sorun olacak sonuçlar üretebilir gibi. En güçlü müttefiki Uzay’ı kaybettiğinden beri biraz çocukça hamlelere dönüşse de Alara’nın yaklaşımları hala risk barındırıyor. Uzay demişken, son haftalarda Uzay’ın Ateş’le sorunu olduğunu da düşünmeye başlamadım değil.  Tamam Aslı ile kader benzerlikleri Uzay’ı Aslı’ya yaklaştırdı. Sempati duymasını sağladı. Ancak ısrarla Ateş’in birlikte olduğu kızlara sarması, o çok büyük aşkı Alara’dan bu denli kolay vazgeçmesi de sorgulatıyor karakteri. Uzay aslında Ateş’te kabul mü görmek istiyor? Kabul görmedikçe de Ateş’i vurmanın yollarını mı keşfediyor? Alara olayında karşılıksız aşktan yürüyen hal burada annesizlikten dem vurup iyi insan olma kabulunden sonra yine karşılıksız aşka mı çıkacak? Dilerim olmaz.
Aşk dediğin demlendikçe acıtan ama derinleşen, aşk dediğin bakıştan kalbe oradan ruha mıhlanan. Faryalı ve Yıldız artık elele. Geçirdikleri fırtınalardan yorgun ama o oranda da emin, derin. Faryalı’nın tek sevdiği beklediği kadın artık yanında duruyor. Yıldız da yıllarına bedel aşkının avuçlarında huzurlu şimdilik. Bir hakediş varsa tabiki bu en çok FarYıl’ındır. Ancak kısa süreli meltem sanırım bu cephede de fırtınaya dönecek. Bora’nın tüm kaybedişlerin sorumlusu olduğunu öğrendik öğrenmesine. Evren açısından fena bir intikam kurbanlığı bu ama bir taraftan da Bora’nın ısrarla Faryalı’yı oyun dışı bırakma çabası devam ediyor. Tüm bu kargaşaya bir de Aslı’nın Maya ve Faryalı’nın kızı olması FarYıl’da nasıl bir etki yapar göreceğiz. Yalnız burada fena bir kıyas da yazık ki Yıldız’ın karşısına dikilecek. Aşka rağmen bebeğini aldırıp Faryalı’yı bırakan Yıldız; aşksızlığa rağmen bebeğini dünyaya getirip tüm küçük düşüşe katlanan ve Faryalı’ya babalığı veren Maya...
Son demde; Kördüğüm oldu içim, çözmeye çalıştıkça elime ayağıma dolanan; yüreğimi ruhumu dağlayan kor bir Ateş aşk Yıldız Yıldız ruhumda Kelebekler uçururken, Su gibi bir kız çocuğu gülümsüyor maziden bana, aynadaki aksim gibi kızımın gözleri Aslı’m gibi bana bakıyor.
Emeklere saygıyla...
                                                                                   UmayMasal   

             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder