27 Şubat 2017 Pazartesi
Bodrum Masalı-25.bölüm
Cesur ve Güzel -15.Bölüm
Biz senle aynı yerinden vurulmuş, aynı yerinden kanayan, aynı yerinden acıyan aşıklar gibiyiz.’
23 Şubat 2017 Perşembe
Bodrum Masalı-24.bölüm
20 Şubat 2017 Pazartesi
Aşk Laftan Anlamaz-Final Bölümü
18 Şubat 2017 Cumartesi
Cesur ve Güzel -14.Bölüm
Bodrum Masalı-23.bölüm
17 Şubat 2017 Cuma
Poyraz Karayel 80.Bölüm
Yine hareketli bir giriş yaptık bölüme. Havuza bizimkileri doldurmuşlar az kalsın elektriği veriyorlardı ki Eda yetişti. E zeki kadın sonuçta, boşuna bundan sonra senin adın Hızır olsun demediler.
Hak edene hak ettiği ceza verilirken kötülerin de yavaş yavaş arkasına sığındıkları maskeleri düşüyor. Ayşegül sırtındaki yükü atıp tamamen özgürleşirken Çınar’ın sırtına binen yükler daha da artıyor. Annesinin günahının bedelini çekiyor. Doğruyu bulmaya çalışırken annesinin yaptığı yanlışlarda boğuluyor. Nevra’nın hastalıklı sevgisi en çok sevdiğim dediği oğlunu zehirliyor, ki sonunda bir karar vermesi gerekecek ve bu da bana göre Çınar’ın sonu olacak gibi… Çünkü ne olursa olsun oğlunu kaybetti ve Çınar bir daha onun yüzüne bakmayacak. Aksine duyduğu öfke daha da katlanacak. Nevra’da bunun farkında olduğu için Çınar’ı gözden çıkardı bence.
Tabii bir de Savaş ve yapmak üzere olduğu iş var. Bahri Umman geçen hafta da söylediğim gibi eski kurt, insan sarrafı ve yılların getirdiği tecrübe ile de adımlarını temkinli atıyor. Bir işe gireceği zaman iki kere düşünüyor. Tecrübeleri onu yanıltmadı ve çocuklara iyilik götürüyoruz adı altında yapılacak olan silah kaçakçılığının farkına vardı. Savaş Bahri’nin konuşmasından sonra gerçekten pişmanlık duydu yaptığından dolayı. Nereye çıktığının değil de nasıl çıktığının önemli olduğunun farkına vardı ama gel gör ki Eda’nın ağzından çıkan kelimeler işin rengini değiştirdi. Nevra’nın işbirliğinin bozulacağını öğrenmesi yeni planlar yapmasına sebebiyet veriyor ve Savaş’ı, Bahri Umman’ın üzerine salıyor. Bu da Savaş’ın soluğu Bahri’nin kapısında almasına neden oluyor.
Sinan, Ayşegül’ün verdiği subliminal mesajları alıp babasına aktarırken yine çok güzel, neşeli anlar yaşanıyor. Artık ikisi de mutluluğu hak ediyorlar, hem de dibine kadar. O kadar çok badire atlattılar ki biraz mutlu olsalar acaba altından ne çıkacak, hangi engelle karşılaşacaklar diye düşünmüyor değilim.
Maça diye çıkıp spor salonunda iz peşine düşenleri gecenin sonunda kadınların korkusu sardı ve koşa koşa kahveye döndüler ama gel gör ki söyledikleri yalan patlak verdi. Metin – Ali – Feyyaz zamanlarının Beşiktaş’ı şiir gibi top oynarken Ayşegül ve diğerlerinin de kafasında soru işareti oluştu. Onlar hâlâ top oynuyorlar mı ya? Onların bu halleri bizi neşelendirirken öncesinde Meltem’in yaptığı hem biraz kızdırdı hem tebessüm ettirdi. Zülfikar’ın sevgisinden emin olmak istedi, beni gerçekten seviyor mu göreceğiz dedi ve hareketini yaptı. Zülfikar hiç düşünmeden kendini kurşunun önüne atarken Meltem’de onun sevgisinden emin oldu. Sevginin filizlendiği yerde umut vardır. Hiç bitmez, engin bir denizdir. Tıpkı Sadrettin ve Songül gibi… Tabii Fatih faktörünün bu yeni farkına varılmış sevgide bir engel teşkil edeceği belliydi ve öyle de oldu. Aşkını hastalıklı yaşayanlardan olunca sonuçta kaçınılmaz oldu ama neyse ki Songül eskisi gibi hatalara düşmüyor. Evet, orada sarılmasa belki de Fatih’e böyle bir koz vermiş olmayacaktı ama Ayşegül ile paylaştıkları ve Sadrettin’e karşı yeniden yeşeren hisleri her şeyi yoluna koyacaktır. Bazen birbirini kaybetmek iyi oluyor, sonunda yeniden ait olduğun yeri buluyorsun. Songül ve Sadrettin aynı evin içinde kaybettiler birbirlerini, birçok hataya düştüler ama sonunda ait oldukları yeri, birbirlerini buldular bence.
Mamafih sonunda kötülerin layığını bulduğu, hatalardan ders alındığı ve tabii ki kaybolanların ait olduğu yeri bulduğu güzel günler görmemiz umuduyla…
Sevgiyle, sağlıcakla kalın.
Frezya
Hayat Şarkısı 42.Bölüm
Oysaki öldüğüne kendimizi inandırmış, dünya bir pislikten temizlendi demiştik… Ama gel gör ki yine bir yolunu bulmuş, kurtulmuştu. Cem’i gördüğünü söyleyen Melek’in herkes halüsinasyon gördüğünü, hastalığından ileri gelen bir durum olduğunu düşündü fakat öyle değildi… Bu gelecek bölümde daha da netleşecek gibi.
Hülya ve Kerim’in bol bol atışmasını izledik. Kerim yaptığı hataları görmeye ama aynı zamanda o hataları tekrarlamaya devam etti. Aslında Mahir çok güzel söyledi… Karşı koymayı bırak, sakinleş dedi. Dünyanın akışına ayak uydur ve en önemlisi kalbinin sesini dinle. Böylesine deli divane aşıkkeninsanlar ne kadar çok meyilli yanlışlıklar denizinde boğulmaya…
Hülya ve Kerim o kadar çok konuşuyorlar ki – aynı zamanda etrafındaki sesler de cabası – kendi gürültülerinden ve etraftaki seslerden birbirlerini duyamıyorlar. İki inatçı keçi ve dilin kemiği yok. Önce söylüyorlar sonra pişman oluyorlar. Hülya kendi ayaklarının üzerinde yol alabilmek için bir çözüm arıyor. Üç tane çocuğu var ama aslında bir çocuk gibi… Kimlikleri masanın üzerine koymuş kara kara düşünüyor, bir çıkış yolu arıyor. Çünkü zaman geçiyor, çocuklar büyüyor. Bahar, annesini teyze olarak biliyor. Mehmet, annesi olarak Hülya’yı bilse de kimliğinde Filiz’in adı yazıyor. Öyle bir girdabın içinde Hülya labirentte dönüp duruyor. Güçlü olmaya çalışmıyor, bence Hülya hep güçlü bir kadın oldu. Sorun Kerim’de. Onun böylesine güçlü olabilmesine hem hayranlık hem de kıskançlık duyuyor. Hülya’yı kaybetmekten korkarken yaptıkları onun yaptığı yanlışlarda daha da dibe batmasına neden oluyor aslında. Hülya’nın bu güçlü duruşundan dolayı onu tamamen kaybetmekten korkuyor ve yanlışa düşüyor.
Aslında Hülya’ya da kızıyorum, Melek için sarf ettiği o sözlerden dolayı… Melek ne olursa olsun gerçekten fedakarlıkyapmış bir kadın. Hülya için hayatından, yaşayacaklarından vazgeçmiş ama Hülya bazen acımasız davranıyor. Hani dedi ya “Ağlayamıyorum” diye… O yıllardır içinde biriktirmiş olmanın verdiği yüktür. Yüreğinde öyle bir yük biriktirmiş ki artık dayanamıyor… Dayanamadığı için bu hale düşmedi mi zaten? Evet, güçlü olmalıydı belki ama olamamışsa bu onun suçu değil. Hülya’yı bir kenara atmamış, aksine kendi yaşayacaklarından bertaraf edip hayatını Hülya’ya, Bahar’a adamış. Tam mutlu olacağım dedi, hayat Hüseyin’i karşısına çıkardı ama O da Araf’ta kalmışlığın bedelini hem kendine hem Melek’e ödetti. Aslında yaraları aynı yerden... İnsanlar birbirlerini yara izlerinden tanırlarmış, onlar da birbirlerini böyle buldular. Fakat Hüseyin duyduğu suçluluktan belki de tam olarak Melek ile bir şeyler yaşayamıyorlar. Her şey yarım kalıyor ve onlar yine mutlu olamıyorlar. Hüseyin, Melek’in yaşadıklarına daha fazla dayanamamasından dolayı kendini suçlu hissediyor. Aslında her şey için kendini suçlu hissediyor.
Herkes Hüseyin’in bu halinden endişe duyuyor haklı olarak ve bir gece vakti korkulan oluyor ama neyse ki Atıf yanındaydı ve bu defa ucuz atlattı.
Hülya ve Kerim’e geri döndüğümüzde tam bir şeyler yoluna girecekmiş gibi oluyor fakat inatları ve o bitmeyen gururları her seferinde onları iyice çıkmaza sürüklüyor. Kerim, ben kararlıyım boşanmayacağım dedi ama sonunda Hülya’nın aklına ekilmiş olan şüphe tohumları onu bu fikrinden vazgeçirdi. Sorduğu soru ve duyduğu şüpheden dolayı sonunda Hülya, bundan dolayı verdiği karardan da Kerim bir hayli pişmanlık duyacak gibi, ki sonlarda gözlere yerleşmiş o pişmanlık kendini belli etti hemen.
Ne olursa olsun o aralarındaki git gelleri, birbirlerinden kopamayışları, dönüp dolaşıp birbirlerine tutunmaları çok güzel bir durum ve onların birbirlerinden asla kopamayacaklarını gösteriyor. İlişkiler pamuk ipliğine bağlıysa kopmaya meyillidir elbette… Fakat Hülya ve Kerim’in ilişkisi, aralarındaki bağ çok güçlü ve onlar ne kadar inkar etse de kopamaz.
Son olarak Bayram Cevher’in babacanlığı… Hatice hala eve dolandırıcıları doldurunca cezası da çok güzel kesildi. Hele ki verilen cezanın geri dönüşü çok güzeldi.
Cem’in geri dönüşü ise hiç iyi olaylara gebe değil bu aşikar, ki Hüseyin’in başına gelenler bunun bir nevi fragmanıydı. Sonunda Hülya’nın karşılaştığı sürpriz de asıl filmin başlangıç anonsu olsa gerek.
Umarım bu sefer hak ettiğini bulur ve daha fazla zarar vermeden yaratmaya çalıştığı pislikte boğulur.
Sevgiyle, sağlıcakla kalın.
Frezya
15 Şubat 2017 Çarşamba
Aşk Laftan Anlamaz -30.bölüm
14 Şubat 2017 Salı
14 ŞUBATA 14 EFSANE AŞK- AŞKA GÜZELLEME ÇİFTLER
Feriha-Emir (FeMir)