Şubatın kırmızısı düşmüş her yere. Aşk hayatın karanlık dehlizlerine
mahkumiyetinden boy vermeye çalışırken gülümsüyor kurgu karakterlerin kurgu
ruhlarında. Ne tuhaf hayattaki karşılıklar hafifledikçe sanki parlamaya,
imkansıza yol almaya talip bize anlatılan hikayeler. Gerçeklikte aşk nerede ve
kimde? Toprakta mı, gökte mi? Sanırım daha çok şarkılarda ve dizilerde bu
aralar... Aşk kaç büyümden, aşk dön ölümden,aşk bir sebepten gel gir dünyama...
Farketmeden AsAt
Susamış suların akışı gibi, çaresiz gözlerin bakışı gibiydi Aslı. Kapının ansızın
çalışı gibi Ateş girmişti kalbinden içeri. Akrebin Ateş’e yanışı gibi yanmaya
başlamıştı için için. Başkasına olan sevgisinin bedellerindeki Ateş’e aşkında
beklentiden vazgeçip uzaktan Ateş’in yanında ,kendisine cevapsız sorular sordu
sürekli. Ateş ise kaybolup giderken hayatı fırtınalarda Aslı’da gönlünce bir
ada bulmuştu. O ada onu sarıp sarmalarken farketmeden Aslı’nın oluvermişti. Aşkları
güneşin gölgede kalışı gibi gizli saklı büyürken uykunun düşlere dalışı gibi
birbirlerinden saklanırken birden kalplerin yaşamasına sebep nabzına dönüştü
işte. Aşk farketmeden birini birine ait kılardı.
Nefes Bile Almadan HayMur
Kelebek kadar olan ömrü bilirdi Murat.
Sevmenin lazım olduğunu bilse de güvenemezdi. Kaybedecek neyi vardı ki
kaybetmişti sevmeye dair olan her şeyi. Hayat’la karşılaştı. Orda anladı ki aşk
için ne gerekiyorsa onda vardı. Anladığı an nefes bile almadan sevdi. Murat’ı
tanıdıkça sarmaşıklar gibi sardı Hayat’ın kalbini Murat’a dair aşkı. Değiştirdi
Hayat’ı bu sevda kanını değiştirdi, koydu zehrini. Düşündükçe daha çok sevdiler
birbirlerini. Gitgide sarhoş oldular birbirlerine. Ruhlarını kaybetmiş gibi
sadece birbirleri için yaşamaya başladılar. Nefes bile almadan birbirlerine
dair oldular. Aşk birbirinin nefesi olmaktı çünkü.
Zaferlerim Hileon
Bir hücrede Hilal yasladı yüzünü Leon’un göğsüne. Belki henüz dalmıştı
uykuya ya da dalmamıştı. O hücrede başladı aşkı Leon’un. Sonra şafak söker
gibi güneşin saçlarındaki renklerini gördü Hilal’in. Paramparça hissettiği
hayatında, parçalanmışlıklarda Leon belki ilk defa bir bütün oldu kim bilir. Hilal
imkansızlıklar içinde vatan sevgisiyle dolu kalbinde imkansız biçimde
karşılaştı Leon’la. Şimdi o aşk, Hileon
için yok olup gitseler de, sonlarını görseler de, ölümü tatsalar da yenilmeden,
yitip gitseler de, sonlarını bilseler de asla düşmeden kazanılacak bir zafer. Zaferlerin
en büyüğü değil mi aşk?
Ne Güzel Güldün SuKel
Durup dururken yanına yanıbaşına gelen bir aşktı Kelebek için Su. Su
başlarda Kelebek’in sözlerini anlamsız bulsa da tüm karmaşalarda Kelebek her
unutuluşta Su’ya hak verirken aşkın aceleye gelmeyeceğini bilirken büyüdü aşk. Su
bazen yalandan bazen gerçek güldü Kelebek’e. Yalandan da olsa Kelebek için hep
güzel güldü. Ayrı dünyalardandı ikisi. Tanışmak zordu anlaşmak daha zor. Çok kısa
zamanda ve belki koşulların zoruyla iyi anlaştılar. Kelebek Su gitse bile,
gelmese bile iyi olsun ;ama daha çok onu
unutmasın istedi. Su gitmedi. Sonra gerçekten hiç yalansız güldü Kelebek’e. Kelebek’in
ona baştan beri güzel güldüğünü bilerek hem de. Aşk güzel gülmekti.
UmayMasal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder